Batı Araştırma Merkezlerinin Öne Çıkan YayınlarıRapor

1-15 Temmuz 2022 döneminde Batılı Araştırma Merkezlerinin En Önemli Yayınları 

PDF OLARAK PAYLAŞ
PDF'i indirmek için tıklayınız

ABD Başkanı Joe Biden’ın Orta Doğu Ziyaretinin Analizi

Ziyaretin Jeopolitik Analizi

Bu gezinin temel amacı, jeopolitik açıdan belirsiz bir dönemde olan ABD’nin özellikle Rusya ve Çin gibi diğer dış aktörlerin bölgedeki eğilimlerini etkilemek için Washington’un bölgeye bağlılığını sürdürdüğüne dair bir sinyal göndermektir.

Ziyaret, Orta Doğu’daki ABD dış politikasının çerçevesini militarizmden yeni bir tür angajmana doğru kaydırmak ve bölge halkları ve hükümetleri ile daha derin ilişkiler arayarak gerilimi azaltma gibi eğilimlerin desteklenmesine ve bölgesel entegrasyonun artmasına yardımcı olmak için bir fırsattır.

https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east

Ziyaretin Diplomatik Analizi

ABD Başkanı Joe Biden’ın Körfez bölgesine ilk gezisi, yüksek öncelikli maddelerden oluşan zengin ve uzun bir gündem içeriyor. Bu maddelerin başında, İran konusunda gelecekte atılacak adımlar ve İran nükleer anlaşması (JCPOA) ile ilgili anlaşma olasılığı yer alıyor. 

Buna ek olarak, Biden’ın gündeminde, Yemen ihtilafına müzakere edilmiş bir çözüme ulaşmak ve Suudi Arabistan ile İsrail arasında normalleşme meselesini teşvik etme çabaları da bulunuyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının küresel etkisinin nasıl ele alınacağı ve Çin’in bölgesel genişlemesinin nasıl yönetileceği konusunda ABD ile Körfez ortakları arasındaki anlaşmazlıkların iyileştirilmesi de bir diğer gündem maddesi. 

Ziyaret, yalnızca mevcut sorunları ele almak için değil, aynı zamanda büyükelçilerin atanması ve hem bölgede hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce fırsat olarak hizmet eden düzenli toplantıların geri dönüşü gibi gelecekte işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilecek yapıların kurulması için bir fırsat sunuyor.

https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east

Ziyaretin Askeri Analizi 

Suudi Arabistan’ın balistik füze satın alma planları ve muhtemelen Çin’in yardımıyla milli kalkınmasını sağlaması, ABD Savunma Bakanlığı için en büyük endişe kaynaklarından birisi.

Biden’ın görevi ne kadar zor olsa da, Biden, Suudileri Orta Doğu’da balistik füzelerin yayılmasının istikrarsızlığa yol açan bir adım olduğuna ikna etmek için elinden gelenin en iyisini yapmak durumunda. Nitekim bu silahların ne kadar güçlü ve yıkıcı olduğu göz önüne alındığında, bölgenin ihtiyaç duyduğu son şey bir füze yarışıdır.

Washington’un Riyad’ı İran saldırganlığından koruma konusundaki isteksizliği, Suudilerin ABD’ye güven duygusunu zedelemiş ve kendi güvenlik kararlarını almasına yol açmış olabilir. Ancak bu endişeler olmasaydı bile, Riyad’ın taarruz füzeleri seçeneğinden tamamen vazgeçip vazgeçmeyeceği belirsiz. 

Ancak ortak erken uyarı sisteminin ilk kalkan olması nedeniyle savunma açısından en önemli sistem olduğunu belirtmekte fayda var. İdaresi, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri tarafından yapılabilir. Bu da Körfez ülkelerindeki ortak erken uyarı sistemlerinin tüm istasyonlarına uyduları aracılığıyla veri sağlayan bir merkez görevi görecektir.

Son olarak Riyad, saldırı füzeleri alanında Çin ile iş birliğini artırması halinde ABD’nin tam desteğini kaybetmesine yol açacağını bilmelidir.

U.S. Aid to Saudi Arabia on Missile Defense Is Not Unconditional 

Enerji Güvenliği

Başkan Biden’ın ziyareti sırasında gelecekteki enerji güvenliği sorunu ve Körfez ülkelerinin bu meseledeki merkezi rolünü bölge liderleri ile değerlendirme fırsatı olacak.  

ABD Başkanı, Afrika, Asya ve Orta Doğu’da gelişmekte olan pazarların daha geniş enerji geçişi ihtiyaçlarını karşılamak için kısa vadeli talepten ziyade Körfez ülkeleriyle potansiyel ortaklıklara daha fazla odaklanmalı.

Suudi Arabistan’dan OPEC+ ortaklarından ayrılmasını istemek, özellikle OPEC+ üyelerinin çoğunun üretim hedeflerini karşılamadığı göz önüne alındığında, örgüt içinde siyasi olarak zor olacaktır ve nihayetinde şoklara karşı daha savunmasız bir pazar yaratacaktır.

Körfez petrol ve gaz üreticileri, yaklaşmakta olan bir enerji geçişi sürecini çoktan içselleştirmiş durumda. Bu da önemli ihracat gelir kaynakları için azalan talep, işgücü piyasalarında yerel bir dönüşüm; yeni sermaye ihtiyaçları ve devletin ekonomideki rolünün yeniden gözden geçirilmesi anlamına geliyor.

Gerçekten de, yüksek fiyatlar şimdi Körfez ülkelerine mevcut borçları yönetme, yenilenebilir enerji sektörleri ile net sıfır karbon emisyonu hedefini gerçekleştirme konusunda yatırım kararları alma ve liberalizasyon önlemlerini ikiye katlama fırsatı sunuyor.

Bu ziyaret aynı zamanda baskın Körfez üreticilerinin, daha geniş bölgenin politik ekonomisini kendi ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirmek ve ABD ile ilişkilerini yeniden konumlandırmak için bir fırsattır.

https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east

İran Perspektifinden Ziyaret

Biden’ın Orta Doğu gezisi İran meselesine yoğunlaşsa da daha geniş anlamlar taşıyor. Hem İsrail hem de Suudi Arabistan’ın Tahran’ın bölgesel eylemleri konusunda benzer endişeleri paylaştığı göz önüne alındığında, Biden’ın birincil hedefinin İsrail ve Suudi Arabistan’ın yakınlaşmasına yardımcı olmaktır ve bu Washington’da bir sır değildir.

Ancak ABD’nin bir kez daha Orta Doğu’daki müttefiklerinin tartışmasız güvenlik sağlayıcısı olması ve onlarla bölgedeki ortakları arasında bir koordinatör olarak hareket etmesi için Biden’ın hedeflerinin daha büyük olması muhtemeldir. Bu nedenle ABD, İsrail ile Suudi Arabistan arasında arabuluculuk yapmak için baskı yapıyor.

Tahran yönetimi, Biden’ın ziyaretinin başlıca rakibi İran olan bir “Orta Doğu NATO’sunun kurulmasıyla sonuçlanmasını beklemiyor. Bunun gerçekleşmesi için daha fazla bölgesel düzenlemeye ihtiyaç olduğu düşünülüyor.

https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east

Biden’ın İçerideki Sınavı 

Biden’ın Orta Doğu ziyareti, yüksek petrol fiyatlarının yerel enflasyonu körüklemesiyle ve ara seçimlerin yaklaşmasıyla hassas bir dönemde gerçekleşti. 

Bu bağlamda ABD-Suudi Arabistan ilişkileri özellikle insan hakları meselelerinde oldukça gerilmişken, iki ay önce Cenin’de Filistin asıllı ABD’li gazeteci Şirin Ebu Akile’nin İsrail tarafından öldürülmesi ABD-İsrail ilişkilerine büyük zarar verdi. Bu nedenle, ABD Başkanı, İsrail ile ilişkilerini canlandırma yoluna giderse kamuoyu daha şüpheci yaklaşacaktır.

Anketlere göre Demokratlar, Biden’ın ziyaretini Suudi Arabistan ve İsrail’in olumsuz insan hakları sicili göz önüne alındığında çok eleştirel olarak görüyorlar.

ABD-İran ilişkilerine gelince, Başkan Biden’ın nükleer anlaşmayı yeniden başlatma çabaları çıkmaza girmiş gibi görünüyor. Ancak bu anlaşma; Biden’ın Ortadoğu’daki mevkidaşları için bir endişe kaynağı ve Kongre’nin önemli bir meselesi olmaya devam ediyor.

ABD siyasi partileri Biden’ın Ortadoğu ziyaretini nasıl görüyor?

https://www.ispionline.it/en/pubblicazione/biden-middle-east-reigniting-us-agenda-region-35739

ABD-Körfez Ortak Zirvesi’nden Açıklama

Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nin zirvesinin ardından yapılan ortak açıklama şöyle:

  • Liderler, ülkeleri arasındaki tarihi bağların stratejik önemini ve her alanda iş birliğini, koordinasyonu ve istişareyi güçlendirmek için önceki zirvelerin başarılarının üzerine inşa etme konusundaki ortak taahhütlerini yeniden teyit ettiler.
  • Liderler, küresel ekonomik toparlanma çabalarını desteklemek, salgın ve Ukrayna’daki  savaşın neden olduğu ekonomik yansımaları ele almak, tedarik zincirlerinin esnekliğini ve gıda ve enerji kaynaklarının güvenliğini sağlamak, temiz enerji kaynakları ve teknolojileri geliştirmek ve ihtiyaç sahibi ülkelerin insani ve yardım ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmak için ortak iş birliğine olan bağlılıklarını teyit ettiler.
  • ABD, Arap Koordinasyon Grubu’nun (ACG) bölgesel ve uluslararası gıda güvenliği sorunlarına yanıt olarak en az 10 milyar ABD doları sağlama kararını memnuniyetle karşıladı. Liderler ayrıca ABD’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi için yakın ve uzun vadeli gıda güvenliği yardımında 1 milyar ABD doları tutarındaki açıklamasını da memnuniyetle karşıladılar.
  • Liderler, OPEC+’ın küresel petrol piyasasını tüketicilerin, üreticilerin çıkarları doğrultusunda istikrara kavuşturmaya ve ekonomik büyümeyi desteklemeye yönelik süregelen çabalarını takdir ederek OPEC+ üyelerinin temmuz ve ağustos aylarında arzı artırmaya yönelik son duyurusunu memnuniyetle karşıladı ve Suudi Arabistan Krallığı’nın OPEC+ üyeleri arasında fikir birliğine varılmasındaki öncü rolünü övdü.
  • Başkan Biden, bazı KİK ülkelerinin iklim ve enerji güvenliğini ve dijital bağlanabilirliği geliştiren ve küresel tedarik zincirlerini güçlendiren ve çeşitlendiren projelere yatırım yaparak düşük ve orta gelirli ülkelerdeki altyapı projelerine 3 milyar ABD dDoları yatırım yapma planlarını övdü.
  • ABD Başkanı, KİK ülkelerinin Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’teki Filistinlilere hayat kurtaran sağlık hizmeti sağlayan Doğu Kudüs Hastane Ağı için 100 milyon ABD doları sağlama taahhüdünü takdir ettiğini belirtti.
  • Liderler, bölgesel güvenlik ve istikrarı koruma, bölgesel gerilimi azaltma amacıyla diplomasiyi destekleme, bölge çapında savunma, güvenlik ve istihbarat iş birliğini derinleştirme ve su yollarının özgürlük ve güvenliğini sağlama konusundaki ortak taahhütlerini teyit ettiler.
  • Bu bağlamda, GCC üye devletlerinin liderleri, Devlet Başkanı Biden’ın ABD’nin GCC üye devletleriyle stratejik ortaklığına bağlılığını teyit etmesini memnuniyetle karşıladılar ve GCC’deki ortaklarıyla, güvenliklerine yönelik tüm dış tehditlerin yanı sıra, özellikle Hürmüz Boğazı ve Bab Al-Mandab gibi hayati su yollarına yönelik tehditlere karşı caydırmak ve bunlarla yüzleşmek için ortak çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
  • Liderler, Arap Körfezi bölgesinin tüm kitle imha silahlarından arınmış olmasını sağlamaya, İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemeye yönelik diplomatik çabaların merkezciliğinin altını çizmeye ve terörizme ve güvenliği ve istikrarı tehdit eden tüm faaliyetlere karşı koymaya desteklerini teyit ettiler.
  • Liderler, bölgenin ve su yollarının güvenliğini ve istikrarını teşvik etmek için KİK üye ülkeleri ile ABD arasında devam eden iş birliğini övdüler. BM Güvenlik Konseyi Kararlarının ihlali de dahil olmak üzere terörist milislerin ve silahlı grupların silahlandırılmasına karşı insansız hava sistemlerinin ve seyir füzelerinin yayılmasının yarattığı artan tehdide karşı savunma ve ortak caydırıcılık yeteneklerini geliştirmek için ülkeleri arasında iş birliği ve koordinasyon sağlama taahhütlerini teyit ettiler.
  • Liderler, KİK üye devletlerinin caydırıcılık ve savunma yeteneklerinin yanı sıra hava ve füze savunmalarında ve deniz güvenliği yeteneklerinde gelişmiş entegrasyon ve birlikte çalışabilirliği ve erken uyarı sistemleri ve bilgi paylaşımını güçlendirmeyi amaçlayan ortak iş birliklerini geliştirmenin çeşitli yollarını tartıştılar.
  • Liderler, deniz tehditlerini daha iyi izlemek ve en son teknolojileri ve sistemleri kullanarak deniz savunmasını geliştirmek için KİK üye ülkeleri ve ABD Merkez Komutanlığı arasındaki ortak savunma koordinasyonunu artıracak olan Birleşik Görev Gücü 153 ve Görev Gücü 59’un kurulmasını memnuniyetle karşıladılar.
  • Liderler, her yıl ABD-KİK Zirvesi’ni düzenlemeye devam etme isteklerini teyit ettiler.”

GCC-US Summit Joint Statement

ABD Temsilciler Meclisi, Biden’ın Türkiye’ye F-16 Satma Planına Engel Koydu

ABD Temsilciler Meclisi, Başkan Joe Biden’ın Türkiye’ye F-16 savaş uçağı satma planını zorlaştıracak yasa değişikliği önergesini 179’a karşı 244 oyla kabul etti. 

Önergede, Türkiye’ye F-16 satışı için, “ABD Başkanı’nın satışın ABD’nin ulusal çıkarına olduğunu onaylaması” ve “F-16’ların Türkiye tarafından Yunanistan toprakları üzerindeki uçuşlarda kullanılmaması için somut adımlar atılması” şartları yer alıyor.

Daha önceki bir açıklamada Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine destek sinyali vermesinden kısa bir süre sonra F-16’ların Türkiye’ye satışını desteklediğini belirtmişti. Biden, geçen ay Madrid’deki NATO zirvesinde potansiyel anlaşma hakkındaki sorulara, “Bunu yapmamak bizim çıkarımıza değil” ifadelerini kullanmıştı.

Önergeyi sunanlardan Demokratik Temsilci Frank Pallone, savunma tasarısının tartışıldığı sırada, “Burada neler olup bittiğine dair ayrıntılı bir analiz istediğimizi söylemek istiyoruz. Sonuç olarak, bu anlaşmanın ABD’nin ulusal çıkarlarını nasıl etkilediğine dair hiçbir açıklama yapmadılar” diye konuştu.

Biden ayrıca ABD Senatosu’nda da satışa karşı muhalefetle karşı karşıya. Biden’a karşı çıkan en önemli isimlerden biri de Dış İlişkiler Komitesi’ne liderlik eden New Jersey Demokrat Senatör Bob Menendez. Bu yasa tasarısı, Biden’ın masasına giden savunma projesinde yer alsa bile Menendez, satışa itiraz etmemesi gereken en iyi dört kongre liderinden biri.

https://www.bloomberg.com/news/articles/2022-07-14/us-house-sets-hurdle-in-front-of-biden-plan-to-sell-turkey-f-16s

Rusya-Ukrayna Savaşı, Katar’ın Küresel Enerji Akışı Üzerindeki Nüfuzunu Artırdı

Katar, son 20 yılda LNG ihraç etmeye başladığından beri küresel emtia piyasalarında büyük bir rol oynadı. Şu anda da Katar’ın Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden ve yeni bir gaz sahası geliştirmek için bir dizi anlaşma yapmasıyla beraber, uluslararası enerji akışları üzerindeki etkisi daha da büyük olacak.

Devlete ait gaz üreticisi Qatar Energy, geçtiğimiz haftalarda dünyanın en büyük 5 uluslararası petrol şirketi ile “Kuzeydoğu Sahası” olarak bilinen 29 milyar dolarlık devasa proje için ortak bir girişim başlattı.

Proje, Katar’ın 2026 yılına kadar yıllık ihracat kapasitesini 77 milyon tondan 110 milyon tona çıkarmayı ve ABD’den sonra en büyük ikinci akaryakıt üreticisi olan Avustralya’nın önüne geçmeyi hedefliyor. 

Danışmanlık Crystal Energy CEO’su Carol Nakhleh’e göre Rus savaşından kaynaklanan kargaşa, Katar’ın Avustralya ve ABD ile 10 yıl süren liderlik mücadelesinden sonra konumunu yeniden şekillendirmesine yardımcı olabilir.

Wood Mackenzie şirketinde LNG uzmanı olan Frank Harris’e göre Katar, LNG’sinin çoğunu uzun vadeli sözleşmelerle Asya tesislerine sattı ve güvenilir bir tedarikçi olarak “kusursuz bir itibar” yarattı.

Avrupalı ​​alıcıların karşılaştığı zorluklardan biri, Katar’ın geleneksel olarak ABD’li üreticilerin sunduğu ve alıcının herhangi bir yere yakıt göndermesine olanak veren esnek sözleşmeler yerine; teslimat için sabit bir varış noktası belirleyen uzun vadeli sözleşmeleri tercih etmesidir. En fazla tereddüt içinde olan müşteriler; Avrupalılar. Zira, gazın gelecekteki rolüne şüphe ile bakıyorlar. Bu nedenle 25 yıllık sözleşmeleri imzalamaya çekimser yaklaşıyorlar.   

https://www.ft.com/content/eb611a7b-45dd-4eea-ba62-f9fdac68d1d2

Suriye Yardımı İçin B Planını Devreye Sokma Zamanı Geldi

BM’nin Suriye’ye yardım mekanizmasının alternatifleri kendi içinde şüphe barındırmasına rağmen, parçalanmış olan statükonun devam etmesi, Moskova’nın konumunu güçlendirmekten, Suriyeli sivilleri tehlikeye atmaktan, Esed rejiminin yaptırımlardan kaçınmasına yardımcı olmaktan ve rejimin doğal gaz sevkiyatına olan iştahını artırmasından başka bir işe yaramayacaktır.

İnsani yardım meselesini Rusya’ya bırakmak yerine bir alternatif bulma fikri çoktan gecikti. BM kararlarının sürekli bozulduğu, Moskova’ya verilen tavizler dizisi göz önüne alındığında diplomatların önümüzdeki kış döneminde yapılacak yardımlar için bir kez daha pazarlık yapmak zorunda kalacaktır. Dolayısıyla Suriye’nin kuzeybatısındaki savunmasız sivillerin karşılaşacağı zorluklar, Batı’nın bir B Planı formüle etmesini gerektirmektedir.

Uzun süre önce ortaya atılan bir öneri, büyük bağışçı ülkeler tarafından yönetilecek bir güven fonunun oluşturulmasıdır. Bununla birlikte, bu yolu izlemek müttefiklerin Rus engellerini aşmasına yardımcı olabilir ancak, şüphelerle doludur.

Birincisi, yardımların coğrafi kapsamı, özellikle de bir noktada Kuzeydoğu Suriye’yi kapsayıp kapsamayacağı sorusudur. Türkiye’nin Suriye’nin bu kısmına duyduğu derin ilgi ve daha geniş kapsamlı bakıldığında Kürt özerkliği sorunu, Ankara’nın böyle bir girişimi nasıl gördüğünü ve bundan yararlanmaya çalışabileceği konusundaki ciddi soruları gündeme getiriyor.

Buna ek olarak, mevcut ekonomik eğilimler ve diğer faktörler, bu fonun Birleşmiş Milletler yardımları ile uyup uymayacağını ve nüfusun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağını belirsiz hale getiriyor.

Bu bağlamda, Washington ve ortakları; uygulanabilir bir B planı hazırlayana kadar, Rusya’nın insani yardım açığını Esed rejimi lehine bir elektrik ve gaz akışına çevirmesini önlemek için çok çalışmak durumundadır.

2642 sayılı Kararda, doğal gazdan doğrudan bahsedilmese de elektrikle ilgili bu tür tartışmalara kapı aralanmaktadır. Lübnan’da kullanılmak üzere Suriye üzerinden gaz taşıma planları gerçekleştirilirse, bu kaynaklar Esed rejimi tarafından kullanılan yakıtın atıl veya kısmen çalışır hale gelmesi gibi ciddi bir riskle karşı karşıya kalacaktır.

İlk anlaşmalara göre rejim, topraklarından geçen gazın yüzde 8’e kadarını geçiş ücreti olarak alabilir. Bu senaryo, ABD’li kanun yapıcıların Lübnan’a yardım kadar Sezar Yasasını ihlal edebilecek projeler peşinde koşma çabaları yüzünden Biden yönetimini sert bir şekilde eleştirdiği ABD Kongre’sindeki  komite oturumlarında geniş yankı uyandırdı.

https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/time-develop-plan-b-syria-aid

Referanslar

  1. https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east
  2. https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east
  3. https://foreignpolicy.com/2022/06/24/u-s-aid-to-saudi-arabia-on-missile-defense-is-not-unconditional/ 
  4. https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east
  5. https://www.mei.edu/publications/special-briefing-president-bidens-trip-middle-east
  6. https://www.ispionline.it/en/pubblicazione/biden-middle-east-reigniting-us-agenda-region-35739
  7. https://www.eurasiareview.com/17072022-gcc-us-summit-joint-statement/ 
  8. https://www.bloomberg.com/news/articles/2022-07-14/us-house-sets-hurdle-in-front-of-biden-plan-to-sell-turkey-f-16s
  9. https://www.ft.com/content/eb611a7b-45dd-4eea-ba62-f9fdac68d1d2
  10. https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/time-develop-plan-b-syria-aid

Anadolu Yakın Doğu Araştırma Merkezi

Anadolu Yakın Doğu Araştırma Merkezi

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu

Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et