Türkiye’de Son 5 Yılda Yaşanan Gelişmeler | EKONOMİ 2015 – 2020

Bu araştırma dizisinde, Türkiye’nin son 5 yılda (2015-2020) uluslararası ve bölgesel gelişmelerdeki rolü ve ülke içi durumunu inceliyoruz. Söz konusu zaman dilimi, Türkiye’nin niteliksel ve köklü değişikliklere tanıklık ettiği döneme tekabül etmektedir. 2016’daki başarısız darbe girişimi ardından ülkenin yeniden yapılanması, inşası, referandum yapılması, başkanlık sistemine geçilmesi ve buna eşlik eden uluslararası ve bölgesel değişiklikler, en önemlisi de Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına gelmesi ve ardından Joe Biden’ın Beyaz Saray’da göreve başlamasıyla Amerikan yönetiminin önceliklerinin değiştiği yıllar… Bu süreçte, Suriye ve Libya gibi önemli bölgesel meselelere hem sahada hem de masada müdahil olan Türkiye’nin Afrika ve Orta Asya’daki rolü de artmıştır. Tüm bunların üstüne ortaya çıkan Kovid-19 salgını, ekonomik, sosyal ve hatta siyasi değişikliklere yol açmıştır. Yaşanan tüm bu gelişmeler, son 5 yılı Türkiye için bir kilometre taşı haline getirmiştir. Bu bağlamda enerji, sanayileşme, dış ilişkiler, iç meseleler ve Türkiye ekonomisini mercek altına aldığımız çalışmalarda Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası rolünün yükselişini ve üstünlüğünü inceleyecek ve uluslararası konumunu geliştirmeye yönelik mevcut tutumu bağlamında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorlukları ele alacağız. Bu araştırma dizisinin gerçeklerin aydınlatılmasına ve 5 yıl önceki Türkiye’ye kıyasla şimdiki Türkiye’nin kapsamlı bir resminin çizilmesine katkıda bulunacağını umuyoruz.
Dr. Mustafa Al-Wahaib
Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi
1. Giriş
Türkiye ekonomisi, siyasi duruma ve bölgesel gelişmelere bağlı olarak son dönemde bir takım köklü değişimlere sahne olmuştur. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesiyle başlayan süreçte Türkiye, uzun bir istikrar dönemi yaşadı ve ülke açısından genel olarak tüm ekonomik göstergeler olumluydu. Türkiye ekonomisi, 2009 yılındaki küresel ekonomik krizden kısa süreliğine etkilense de sonrasında üretimi yeniden artırarak, gayri safi milli hasılaya göre en güçlü 20 küresel ekonomiyi içeren G20 grubuna girebildi.
Ancak 2015-2020 döneminde siyaset ve güvenlik alanındaki gerilimler ekonomiyi doğrudan etkiledi. Türkiye’nin, Suriye-Türkiye sınırında bir Rus uçağını düşürmesi, 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimi ve terör saldırıları ekonomiyi etkileyen başlıca faktörler oldu. Başta turizmin ve ticaretin merkezi İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin pek çok yerinde düzenlenen bombalı saldırılar turizmi etkiledi. Ayrıca Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki çeşitli dosyalar üzerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle bir dizi ülke ile ilişkilerde gerileme yaşandı. Tüm bunlar, Türkiye ekonomisine olumsuz olarak yansıdı.
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinin potansiyelini, ekonomiyi etkileyen en belirgin faktörleri özetle sunmaya çalışarak, son 5 yılda yaşanan en önemli değişimleri, önceki dönem ile kıyaslayarak aktaracağız.
2. 2015 Öncesi Türkiye Ekonomisi
2008-2015 yılları arasında Türkiye ekonomisi önemli ölçüde büyüme kaydetmiş ve kalkınma alanında sıçramalar yaşamıştır:
- Doğrudan yabancı yatırımlar: Bu yatırımlar, bu şirketlerin yönetimini etkileyen ve ekonomik sürece katkıda bulunan yeni projeler kurma veya mevcut şirketlerin sermayesinde pay sahibi olarak kendisini gösteren yatırımlardır. Bu tür yatırımlar ekonominin gelişmesinde büyük rol oynamaktadır. 2015’ten önce Türkiye doğrudan yabancı yatırımlar için cazip bir ülkeydi. Bu süreçte yapılan yatırımlar yılda 20 milyar doları aştı.[1]
- Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) endeksi, belirli bir ülke nüfusunun belirli bir zaman diliminde, genellikle bir yıl içinde sahip olduğu, ülke içinde ve dışında üretilen ve ticareti yapılan mal ve hizmetlerin toplamıdır. Ülkelerin milli gelirlerini ve genel harcamalarını ölçmek için kullanılan ölçülerden biridir. Türkiye’de GSMH 2015 yılında 864 milyar dolara ulaştı. Türk hükümeti, yıllık gayri safi milli hasıla endeksindeki artışın sürekliliğini sağlamayı başardı.
- Mal ve hizmet fiyatlarında artış ve yerel para biriminin değerinin düşüşü anlamına gelen enflasyon oranı Türkiye’de düşüktü. Sadece 2013’te en yüksek seviyesi olan yüzde 7’ye kadar çıkmıştı.
- Şirketlerin uluslararası bankalardan aldığı toplam dış borçlanmanın artması ya da GSMH’ya eşitlenmesi ulusal ekonomi üzerinde baskı ve sorun yaratmaktadır. Türkiye’de net dış borç 2013 yılında 82 milyar dolar olarak kaydedildi. Aynı yıl Gayri Safi Milli hasıla 800 milyar doları aştıAynı yıl dış borç 800 milyar doları aştı.
- İşsizlik, 2013 yılında en yüksek seviyesi olan yüzde 9.7’yi gördü.
- 2004 yılından bu yana göstergelere bakıldığında Turizm sektörünün GSMH’ya katkı payının yüzde 3-4 olduğu görülmektedir.
- Sanayi sektörünün, GSMH’ya katkısı giderek artış göstermektedir.
- Gayrimenkul sektörü ise doğrudan yabancı yatırımlarına yüksek düzeyde katkı sağlamaktadır. GSMH’ya ilişkin katkısının ise düşük olduğu ifade edilmektedir.
3.Son 5 Yılda Türk Ekonomisini Etkileyen En Önemli Faktörler
Türk ekonomisine doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden bazı iç ve dış faktörler bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
3.1 Başarısız darbe girişimi ve yansımaları
Darbe girişiminin ardından ülke, oluşan gerginlik sebebiyle ekonomik olarak istikrarsızlık sürecine girdi. 20 Temmuz 2016’da FETÖ üyelerini devlet kadrolarından ihraç etmek için kararname yayımlanarak OHAL ilan edildi ve 164 bin kişi hakkında yasal işlem başlatıldı.
Bu tür olaylar, ülkelerin ekonomik ve güvenlik durumunu ölçen Fitch Moody’s ve S&P gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye’yi “yatırım yapılması açısından güvenli olmayan ülke” olarak sınıflandırmasına yol açtı. Bu da, bir çok doğrudan yabancı yatırımı Türkiye’den uzaklaştırdı.[2]
3.2 Türkiye’nin dış ilişkilerinin ekonomisine etkisi
Türkiye’nin uluslararası ilişkileriyle ilgili çelişkili olaylar ve çatışan çıkarlar, Türk ekonomisinde olumsuz bir etkiye yol açmıştır. Bu olayları şu şekilde zikredebiliriz:
3.2.1 Rus uçağının düşürülmesi
2015 yılında Türkiye, Suriye hava sahasından kendi hava sahasına giren Suhoy Rus uçağını düşürdü. Uçağın düşürülmesi iki ülke arasında büyük bir kriz yarattı. Rusya, Türkiye’ye ekonomik yaptırımlarda bulundu. Bu yaptırımlar neticesinde, Türkiye, Rusya ile ticaret hacminden 9-12 milyar dolarlık bir kayıp verdi.
3.2.2 Katar’a abluka krizi
Türkiye, aralarında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu bazı Körfez ülkelerin Katar’a karşı aldığı abluka kararında, Doha’nın yanında yer aldı. Ankara’nın Katar’a desteği, Riyad ve Abu Dabi ile ilişkilerine olumsuz bir etkisi oldu. Bu etkileri, krizden önceki ve sonraki rakamları karşılaştırarak değerlendireceğiz. Aşağıdaki Tablo-1, Türkiye ile BAE arasındaki ticaret hacminin değişimini ele almaktadır.[3]
2017 | 2018 | |
Türkiye’nin BAE’ye ihracatı | 9.2 milyar dolar | 3.1 milyar dolar |
Türkiye’nin BAE’den ithalatı | 5.5 milyar dolar | 3.8 milyar dolar |
Türkiye’deki BAE yatırımları | 4.1 milyar dolar | 2.9 milyar dolar |
Tablo-1, Türkiye ile BAE arasındaki ticaret hacmi.
Türkiye ve Suudi Arabistan son döneme kadar dış ticaret hacmini korumayı başardı. Türkiye’nin 2017’de Suudi Arabistan’a yönelik ihracatı 2.7 milyar dolar iken 2019’da bu rakam 3.2 milyara yükseldi. Ancak, 2020 sonunda Suudi Arabistan’da Türk mallarına karşı büyük bir boykot kampanyası başlatıldığı için TÜİK’e göre Aralık 2020’de Türkiye’nin Suudi Arabistan’a yönelik ihracatında yüzde 78’lik bir kayıp yaşanarak ihracatın değeri 11.2 milyon dolara kadar düştü. Bir önceki senenin aynı ayında ihracatın değeri 201 milyon dolar idi.[4]
3.2.3. 2018 yılında ABD’nin Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırım tehdidi
“ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” (CAATSA) kapsamında, ABD, Türkiye Savunma Sanayi Başkanlığı’na yönelik tüm ihracat izinlerini ve lisanslarını askıya alarak yaptırım uyguladı. Bunun yanı sıra Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir ve üst düzey yetkililerin mal varlıkları dondurularak, vize kısıtlaması yapıldı.[5]
Tüm bunların yanı sıra ABD Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla tehdit etse de Trump bu tehditlerini uygulamadı. Bu yaptırımlar ve tehditler, 2018 yılında Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
3.2.4. ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları
2016-2019 yılları arasında Türkiye’nin İran’a yönelik ihracatı, ABD’nin İran’a yaptırımları nedeniyle azalmıştır.[6] Aşağıdaki Tablo-2’de gösterilmiştir:
2016 | 2017 | 2018 | 2019 | |
İhracat | 4.93 | 3.23 | 2.40 | 2.31 |
Tablo-2: Türkiye’nin İran’a yönelik ihracatı.
Konuya ilişkin daha detaylı bilgi için “Türkiye Son 5 Yılda Nasıl Değişti- Dış Politika” isimli dosyamızı okuyabilirsiniz.
3.3. Koronavirüsün Türk ekonomisine yansımaları
Koronavirüs pandemisi, uluslararası ekonomiyi olduğu gibi, Türk ekonomisini de olumsuz etkiledi. Küresel kapanış politikaları ile birlikte ithalat-ihracat hareketliliği yavaşlamıştır. Türkiye de bu bağlamda Irak gibi bazı ülkelere kara ve hava sahasını tamamen kapattı. Bu da ihracat gelirlerinin azalmasına yol açtı. Turizm alanının en önemli kolu olan hizmet sektörü pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Turizm, Türk ekonomisi için en önemli sektörlerden biridir ve ekonominin yüzde 4’ü turizme dayanmaktadır. 2019 yılında 34.5 milyar dolar olarak tahmin edilen turizm geliri, Türkiye’ye döviz girdisi açısından da önemli bir rakamdır. Havacılık sektöründen de fayda sağlayan Türk ekonomisi, koronavirüs öncesinde 2018’de 13 milyar dolarlık bir destek sağlarken, pandemi sonrasında Türk havacılık faaliyetleri yüzde 85 oranında azalma yaşadı.
3.4. Kur savaşı ve spekülasyon
Spekülasyon, bir dövizin düşüşü veya çıkışı üzerine pazarlık yaparak, göstergeler doğrultusunda bir karar vererek elektronik ortamda alım-satım yapmaktır. Bankalar ise, bu elektronik platformlar ve bireyler arasında aracı olmaktadır. 2020’de Türk basının yazdığına göre, Türk lirası küresel ve yerel spekülasyonlar nedeniyle büyük bir düşüşe maruz kaldı. İngiltere’de bulunan bir grup bankacılık kuruluşu, piyasadan döviz çekerek Türk lirasını zayıflatma girişiminde bulundu. Bu nedenle Türk hükümeti, Türk bankalarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AG gibi İngiliz bankalarının faaliyetlerini durdurma kararı aldı.[8]
3.5. Faiz oranlarındaki dalgalanmalar
Faiz oranı, Merkez Bankasının ticari bankaların ve yatırımcıların mevduatlarına verdiği kısa, orta ve uzun vadeli faiz fiyatıdır. Diğer yerel bankalar Merkez Bankasının belirlediği faiz oranlarına uymakla yükümlüdür. Faiz oranının yükseltilmesi veya düşürülmesinin ülke ekonomisine etkisi büyüktür. Bu etkileri iki ana unsurda birleştirmek mümkündür:
Birinci nokta faiz oranını yükseltmektir: Merkez bankası dolaşımdaki para arzını kontrol etmek için faiz oranını yükseltme kararı alır. Faiz oranının yükseltilmesi borçlanma sürecinin azalması anlamına gelir. Aynı zamanda bireyleri veya şirketleri paralarını bankalara yatırmaya iterek piyasadaki likidite yüzdesini düşürmektedir, bu da enflasyon oranının düşmesine yol açar. Yerel para biriminin döviz karşısındaki değerini artırır.
İkinci nokta, faiz oranını düşürmektir: Merkez bankası, ülkenin ekonomik büyüme oranlarının yavaşladığı bir durum yaşandığında faiz oranını düşürme kararı alır. Faiz oranlarını kademeli olarak düşürmeye başlar. Bu da birey veya kurumların ekonomik projeler geliştirmek için bankalardan borç almasına ve aynı zamanda paralarını bankalara yatıran kişi veya şirketlerin azalmasına yol açmaktadır. Bu süreçte, üretim ve tüketimi artırmak için piyasaya likidite enjeksiyonu yapılır, böylece büyüme oranları yükselir.[9] Ancak aynı zamanda piyasadaki likidite miktarı nedeniyle enflasyon oranları yükselebilir.
Türkiye’de faiz oranlarındaki dalgalanmalar Türk lirasının değerini etkilemiştir. 2018 yılında, ekonomide yaşanan büyük krizden sonra Türk lirasının sabitlenmesi için Merkez Bankası faizi kademeli olarak artırmıştır. Ancak,, Merkez Bankası, ekonomiyi canlandırmak ve büyütmek amacıyla 2021 yılının başında faiz oranlarını düşürmeye başladı. Bu da para biriminin değerini olumsuz etkiledi.
Bazı ekonomistlere ve muhaliflere göre, Türk ekonomisinin gerilemesine neden olan başka faktörler bulunmaktadır:
- Darbe girişimi nedeniyle, deneyim sahibi kişiler yerine güvenilir kişilerin göreve getirilmesi,
- Cumhurbaşkanlığının 3 kez Merkez Bankası Başkanını değiştirerek, Merkez Bankasının para politikasına müdahale etmesi.
4. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
Bir önceki paragrafta açıkladığımız gibi, GSYH, bir ülkedeki tüm ürün ve hizmetlerin belirli bir zaman diliminde (genellikle bir yıl) toplam değeridir.
Türkiye, 2010 yılındaki küresel ekonomik krizden asgari zararla çıktıktan sonra, Merkez Bankasından derlenen verilere göre yüksek oranlarda GSYH elde etmeye başladı (detaylı bilgi için kaynaktaki linkten ulaşabilirsiniz).[10] Tablo-3, Merkez Bankası tarafından yayımlanan veriler ışığında, GSYH’nın 2016’da 869,7 milyar dolardan, 2019’a dek azalarak 761,4 milyar dolara seviyesine gerilediğini göstermektedir.[11]
Yıl | Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Milyar Dolar) |
2015 | 864.3 |
2016 | 869.7 |
2017 | 859 |
2018 | 778.4 |
2019 | 761.4 |
Tablo-3: Türkiye’nin 2015-2019 yılları arası gayri safi yurtiçi hasılası.[12]
5. Türk Ekonomisinin Temel Direkleri
Türkiye ekonomisi, Şekil 1’de gösterildiği gibi üç ana sektöre dayanmaktadır. GSYİH değerine en büyük katkı sağlayan hizmet sektörünün bağlı olduğu turizm, gayrimenkul ve havacılık sektörlerini içermektedir. Havacılık sektörü, istihdam ve büyük döviz gelirleri için önemli bir kaynaktır.[13]

6. Türkiye’de Hizmet Sektörü
Türk ekonomisi büyük ölçüde hizmet sektörüne dayanmaktadır. Hizmet sektörü, GSYH’ya yüzde 60 oranında katkı sunmaktadır. 2017 istatistiklerine göre ise işgücünün yüzde 55’i işgücü piyasasına dayanmaktadır. En önemli hizmet sektörlerini şu şekilde sıralamak mümkündür: Turizm, gayrimenkul, medikal turizm, ulaşım hizmetleri ve özellikle havayolu şirketleri.
6.1. Turizm:
Turizm sektörü, Türk ekonomisinin bağımlı olduğu en önemli sektörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Tablo-4’te turizm sektörünün GSYH’ya katkısının oranı gösterilmiştir.[15] 2019 yılında Turizm sektörünün 2019’da Türkiye’ye 34,5 milyar dolarlık bir katkı sunduğu tahmin ediliyor. Bu da Türkiye’de önemli bir döviz kaynağına tekabül etmektedir.
Yıl | Turizm sektörünün GSYH’ya katkısı |
2015 | %3.7 |
2016 | %2.6 |
2017 | %3.1 |
2018 | %3.8 |
2019 | %4.6 |
Tablo-4: Turizm sektörünün gayri safi yurtiçi hasılaya katkısı.
Yukarıdaki tabloya bakıldığında, turizm sektörünün GSYH’ye katkısının genel olarak birbirine yakın olduğu görülmektedir. Ancak 2016-2017 yılları arasında yaşanan düşüş Türkiye’de 34’e yakın terör saldırısı gerçekleşmesi ile ilişkilendirilebilir.[16] Bu da ülkedeki güvenlik durumunun turizm sektörüne doğrudan tesiri olduğunu göstermektedir.
6.2. Gayrimenkul sektörü:
Türkiye’de gayrimenkul sektörü, ekonomik büyümeyi destekleyen, girdi sağlayan ve istihdam yaratmayı önemli ölçüde etkileyen birçok alt sektörün gelişimine katkıda bulunan önemli alanlardan biridir. Gayrimenkul sektörü, Şekil-5’te gösterildiği gibi ülkenin GSYH’ya yüksek bir oranla katkıda bulunmakta ve Türkiye’deki toplam doğrudan yatırımın büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Yıl | Gayrimenkul sektörünün GSYH’ya katkısının yüzdesi |
2015 | %8.20 |
2016 | %9.35 |
2017 | %7.80 |
2018 | %8.42 |
2019 | %5.35 |
Tablo-5: Gayrimenkul sektörünün GSYH’ya katkısının yüzdesi.[17]
2015 öncesinde Türkiye’de gayrimenkul sektörü gelirlerinin ekonomiye katkısı yüksek değildi. Ancak 2015-2016 arasında gayrimenkul sektörünün GSYH’ya katkısı yükseldi ve 2019’a kadar yüksek düzeyde seyretti.
Gayrimenkul sektörü, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımın en önemli unsurlarından biri olmaya devam ederken, bu yabancı yatırımlarda büyük bir paya sahip. 2017 yılında 11,5 milyar dolar olarak gerçekleşen toplam doğrudan yabancı yatırım içinde gayrimenkul yatırımın payı yüzde 45,7 oldu. 2018 yılı sonunda 13 milyar doları bulan toplam doğrudan yabancı yatırım hacmi içinde gayrimenkul sektörü 5,9 milyar dolarlık kısmına tekabül etti.
Eylül 2019’da yabancıların Türkiye vatandaşlığı alabilmesi için gereken asgari gayrimenkul maliyeti 1 milyon dolardan 250 bin dolara indirilmiş ve bu karar Türk gayrimenkul piyasasındaki yatırımların artmasında olumlu etkiye yol açmıştır.[18]
6.3. Havacılık hizmetleri:
Türkiye, kıtalar arasındaki stratejik konumu sayesinde özellikle Asya ve Avrupa arasında uluslararası havacılığın merkez noktası olarak görülmektedir. İstanbul Yeni Havalimanı bu amaca hizmet etmek için inşa edilmiştir. Türkiye’de sivil hava yollarının 554 uçaklık geniş bir uçak filosu bulunmaktadır. 2018 yılında havacılık sektörünün ithalat değeri 13 milyar dolara ulaşmıştır.[19]
7. Sanayi Sektörü
Türkiye, 20. yüzyılın başlangıcında endüstriyel olarak gelişmiş ve üretimini çok sayıda dünya ülkesine ihraç eden bir konuma gelmiştir. En önemli endüstrileri arasında; elektrikli ürünler, endüstriyel makine ve teçhizat, ulaşım araçları ve tüm alanlarıyla tekstil sektörü bulunmaktadır.
Türkiye’de sanayi sektörü, GSYH’ya önemli oranda katkı sunmaktadır. Tablo-6’da gösterildiği gibi, sanayi sektöründeki büyüme oranları her yıl artmıştır.[20] 2015’te yüzde 19,75 iken 2019’da 22,40’a yükselmiştir. Bu artış, kaliteli ve uygun fiyatlı Türk sanayisine yönelik uluslararası talebi, endüstrinin gelişimini ve Türkiye’nin ihracatının arttığını göstermektedir.
Yıl | Sanayi sektörünün GSYH içindeki yüzdesi |
2015 | %19.75 |
2016 | %19.62 |
2017 | %20.67 |
2018 | %20.30 |
2019 | %22.44 |
Tablo-6: Sanayi sektörünün GSYH’ya katkısının yüzdesi.
8. İthalat ve İhracat
8.1. İhracat:
Türk ekonomisi, geçtiğimiz yıllarda ihracat endeksi eğrisinde önemli bir değişim yaşamış, 2015 yılında 150 milyar dolara ulaşan ihracat değeri, 2020 yılında 169 milyar dolara yükselmiştir.
Tablo-7’de gösterildiği gibi,[21] 2015-2020 döneminde ihracat değeri her yıl koşullara göre değişim göstermiştir:
Yıl | Yıllık ihracat hacmi (milyar dolar) |
2015 | 151 |
2016 | 149.2 |
2017 | 164.5 |
2018 | 177.1 |
2019 | 180.8 |
2020 | 169.4 |
Tablo-7: Türkiye’nin yıllık ihracat hacmi.
2019 yılında ihraç edilen en önemli Türk ürünleri ve ihracat değeri şu şekildedir:
– Elektrikli ürünler: 10 milyar dolar.
-Mermer ve madeni ürünleri: 32,5 milyar dolar.
-Endüstriyel makine ve teçhizat: 17,5 milyar dolar.
-Ulaşım araçları: 27 milyar dolar.
-Giyim ve tekstil ürünleri: 30 milyar dolar.
-Sebze, meyve ve gıda ürünleri: 25 milyar dolar.
-Madeni yağlar: 9 milyar dolar.
-Plastik ürünleri: 7 milyar dolar.[22]
Türkiye’nin en önemli ihracat ortaklarının oranı ise şöyle: Almanya yüzde 9,6, İngiltere yüzde 6,1, Irak yüzde 5,8, ABD yüzde 5,5, İtalya yüzde 5,4, Fransa yüzde 4,2, İspanya yüzde 4.[23]
8.2. İthalat:
İhracatta olduğu gibi, ithalatta da Türkiye’de 2015-2020 yılları arasında her yıl değişen koşullara bağlı olarak artış veya azalma yaşanmıştır. Tablo-8’de gösterildiği gibi, ithalat değeri 2015 yılında 213 milyar dolara, 2020 yılında ise 219 milyar dolara ulaşmıştır.
Yıl | Yıllık ithalat hacmi (milyar dolar) |
2015 | 213.6 |
2016 | 202.2 |
2017 | 238.7 |
2018 | 231.1 |
2019 | 201.3 |
2020 | 219.4 |
Tablo-8: Türkiye’de yıllık ithalat hacmi.
Türkiye’nin ithal ettiği en önemli ithalat kalemleri arasında, yıllık ithalat değeri 40-45 milyar dolar arasında değişen yakıtlar yer almaktadır. Türkiye’nin yıllık 45-53 milyar metreküp doğal gaz ve günde 1 milyon varil petrol ithalatı yaptığı görülmektedir. Türkiye, enerji tüketiminin yüksek olduğu ülkelerden biridir.
Türkiye’nin yıllık enerji kaynakları ithalatına bakacak olursak, enerji ithalat göstergelerinin yükseldiği yılda ithalatın değerinin arttığını görüyoruz. Tablo 6’da gösterildiği gibi, 2017’de Türkiye’nin doğal gaz ithalatı yıllık 53 milyar metreküp doğal gaza ulaşarak tarihinin en büyük doğal gaz ithalatı olarak tarihe geçti. Bu da ithalat hacmine yansımış ve 238,7 milyar dolara ulaşmıştır.
20 milyar dolarlık ithalat yapıldığı tahmin edilen demir ve çelik de en önemli ithal mallar arasında yer almaktadır. Türkiye ayrıca yılda yaklaşık 22 milyar dolarlık cihaz ve makine, 17 milyar dolarlık kimyasal ve plastik, 10 milyar dolarlık nakliye, 13 milyar dolarlık metal ürünler ve 15,5 milyar dolarlık elektrik aksamı ithal etmektedir.[24]
Türkiye’nin ithalat açısından en önemli ekonomik ortakları: Çin yüzde 10, Almanya yüzde 9.1, Rusya yüzde 8.4, Amerika Birleşik Devletleri yüzde 5.1, İtalya yüzde 4.8 oranındadır.
9. Türkiye’deki Doğrudan Yabancı Yatırımlar
Türkiye ekonomisinde, yüzde 62’si ticaret, finans, gayrimenkul ve hizmet sektörlerinde, yüzde 38’i ise sanayi sektörü olmak üzere, doğrudan yabancı yatırım artışı devam etti. 2002’den 2020’ye kadar Türkiye’deki toplam doğrudan yabancı yatırım 160,6 milyar dolara ulaştı. Avrupa Birliği ülkeleri, toplam doğrudan yatırımın yüzde 73’ü olarak tahmin edilen doğrudan yatırımda ilk sırada yer alıyor. Türkiye’nin en büyük yatırımcıları listesinde ilk sırada Hollanda yer alırken, ABD de Türkiye’de önemli bir yatırımcı konumundadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 2020 yılında yayımlanan veriler ışığında Tablo-9’da doğrudan yabancı yatırımlar gösterilmektedir.[26]
Yatırımcı ülke | Yatırım Tutarı (milyar dolar) |
Hollanda | 25.5 |
ABD | 12.1 |
İngiltere | 11.1 |
Avusturya | 10.6 |
Almanya | 9.9 |
Lüksemburg | 9.6 |
İspanya | 9.5 |
Belçika | 8.8 |
Fransa | 7.4 |
Azerbaycan | 7 |
Tablo-9 Türkiye’deki uluslararası yatırım hacmi.[27]
Ancak Türkiye’de son 5 yıldaki doğrudan yabancı yatırımlarda düşüş yaşandı. 2015 yılında yaklaşık 19 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımların değeri 2019 yılında yüzde 54 gerileyerek 8,83 milyar olarak kaydedildi. Tablo-9’da yatırımcı ülkelerin yıllık yatırım hacmi milyar dolar bazında gösterilmiştir. Borsa İstanbul’da yabancıların payı 16 yıl aradan sonra ilk kez yüzde 50’nin altına düştü.[28]
Ayrıca, 2018 istatistikleriyle hazırlanan Tablo-10’da açıklandığı gibi, Suudi Arabistan ve BAE gibi doğrudan yatırım yapan Körfez ülkelerinin yatırım değerinin azalmasına karşın Katar tarafından yapılan yatırımların artış kaydettiği görülmektedir.[29]
Ülke | 2015 | 2018 |
Suudi Arabistan | 1.239 | 625 |
BAE | 4.573 | 2.997 |
Katar | 715 | 6.262 |
Tablo-10: Türkiye’deki en önemli Körfez ülkeleri yatırımcıları (milyon dolar).
Tablo-11’de Körfez ülkelerinden Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımların değeri ve yatırım değer endeksindeki değişim gösterilmektedir.
Yıl | Yıllık yatırım hacmi (milyar dolar) |
2015 | 19 |
2016 | 14 |
2017 | 11 |
2018 | 13 |
2019 | 8.8 |
Tablo-11: Yıllık Doğrudan Yatırım (milyar dolar olarak).
Veriler ve göstergelere göre, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımlarda bir düşüş var. Bunun sebeplerinden biri 15 Temmuz 2016 başarısız darbe girişimi sonrasında uluslararası yatırımcıların Türk ekonomisine duyduğu güvenin azalması olabilir.
10. Toplam Dış Borç
Dış borçlar, bir ülkenin kamu ve/veya özel sektörünün başka bir ülke, uluslararası çok taraflı bir kuruluştan veya özel şirketlerden belirli bir süre için aldıkları borçtur. Dış borçların büyük çoğunluğu yabancı para cinsinden alınan kredilerdir.
Merkez Bankası verilerine göre, Türk şirketlerin net dış borcu 2015 yılında 251.7 milyar dolar, 2019 yılında ise 243.9 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Tablo-12’de net dış borçların GSYH’ya oranı gösterilmiştir. Uzun vadeli borçlanmaların yüzde 60’ı dolar cinsinden, yüzde 34’ü euro cinsinden, yüzde 4.3’ü TL cinsinden, yüzde 1.7’si ise diğer yabancı para birimlerinden oluşmaktadır.[30]
Son 5 yılda, özellikle de 15 Temmuz sonrasında çalışmanın başında belirtilen faktörlere ek olarak, Tablo-12’de gösterildiği gibi Türkiye ekonomisinin enflasyon göstergeleri artmış ve Türk lirası, dolar ve euro karşısında yüzde 40 değer kaybetmiştir. Bu da şirketlerin bütçelerinde açık oluşmasına ve borç yükünün ağırlaşmasına neden olmuştur.
Yıl | Net dış borç | Net borcun GSYH’ya oranı |
2015 | 251.7 | %29 |
2016 | 252.4 | %29 |
2017 | 289.2 | %33.7 |
2018 | 278.8 | %34.2 |
2019 | 243.9 | %32.1 |
Tablo-12: Net dış borcun GSYH hacmine oranı.
Merkez Bankasının açıklamalarına göre 2021 yılında vadesine göre geri ödenecek kredilerin toplam borçları tahsil edildiğinde, Tablo 13’te görüldüğü gibi tutar ve ödeme tarihine göre borçların değeri 56,8 milyar dolara tekabül ediyor. Bu borçlar, çalışmanın ilk bölümünde ele aldığımız ekonomik ve politik sorunlar nedeniyle Türk ekonomisine ve Türk şirketlerine ödeme yükü oluşturan borçlardır.[31]
Değer (milyar dolar) | Son ödeme tarihi |
56.8 | 2021 |
47.9 | 2022 |
42.6 | 2023 |
40.1 | 2024 |
179 | 2025 sonrası ödenecek borçlar |
Tablo-13: Borç tutarı ve ödeme tarihi.[32]
11. İşsizlik
Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) göre, işsizlik endeksinin en azından son yıllarda gerilemesinde mevsimlik tarım işçileri ve hizmet sektöründe çalışanların önemli payı olmuştur. Tablo-14’te Merkez Bankası verilerine göre 2015-2018 yılları arasında işsizlik oranı yüzde 10 ile yüzde 11 arasında seyretmiştir. 2019 yılında ise Türkiye’de işsizlik oranının arttığı, bunun 2018’deki durgunluk sonrasında Türk ekonomisinin yaşadığı çeşitli aksiliklerin bir yansıması olduğu belirtiliyor. Özellikle Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi ve şirketlerin çalışanlarında tenkisat yapması karamsar bir tablo ortaya çıkmasına yol açtı.[33]
Yıl | İşsizlik oranı |
2015 | %10.3 |
2016 | %10.9 |
2017 | %10.9 |
2018 | %11 |
2019 | %13.7 |
Tablo-14: 2015 – 2019 yılları arasında Türkiye’de işsizlik oranları.[34]
Yatırım sektöründe devam eden keskin düşüş, istihdamı baltaladı ve ortalama istihdam 2019’da yüzde 2,4 azalma kaydetti. Toplam istihdam düzeyinde kamu sektöründeki istihdam da düşmüştür.
12. Enflasyon Seviyesi
Enflasyon, fiyatlar düzeyindeki sürekli artışı ve yerel para biriminin değerindeki sürekli düşüşü ifade eder. Enflasyon göstergeleri belirli bir zaman diliminde, genellikle bir yılda belirlenir. Türkiye ekonomisi yabancı yatırımların azalması, iç talepteki keskin düşüş ve Türk lirasının değer kaybından kaynaklanan iç ekonomik sorunlar nedeniyle 2018 yılı sonuna kadar ciddi bir durgunluğa girmiştir. 2016-2018 yılları arasında ihracatta yaşanan gerilemeye ek olarak bu sorunlar devletin mali ithalatına yansımış ve bu da enflasyonun en önemli nedenlerinden biri olan üç temel sorunu ortaya çıkarmıştır.
Birinci sorun, Türk para biriminin değer kaybetmesi ve petrol ve gaz gibi ham madde fiyatlarının yükselmesiyle beraber üretim maliyetlerinin şişmesidir.. İkinci sorun, enflasyona ilişkin hem üretim hem tüketim fiyatlarının artmaya devam edeceği ve artış beklentilerinin devam etmesi. Üçüncü sorun ise fiyatlardaki genel artıştır.[35]
Yıl | Yıllık enflasyon oranı |
2015 | %8.8 |
2016 | %8.5 |
2017 | %11.92 |
2018 | %20.3 |
2019 | %11.8 |
2020 | %14.60 |
Tablo-15: Türkiye’deki yıllık enflasyon oranı.[36]
13. Türk Lirasının Değer Kaybetmesi
Türk lirası, 2016 yılına dolar ve euro gibi küresel para birimleri karşısında rekor bir düşüşle başladı. 2016 sonunda 1 dolar 3,52 TL idi, 2020 sonunda 7,64’e çıktı, 2021’in sonunda ise 13 bariyerini aşarak önemli ölçüde değer kaybetti. Türk lirasındaki düşüşü, çalışmada yer alan tablolar ile detaylandıracağız:
- Tablo-3, Türkiye’nin toplam GSYH’nın, 864 milyar dolardan 761 milyar dolara düştüğünü göstermektedir.
- Tablo-5, gayrimenkul sektörünün GSYH’ya katkı yüzdesini göstermektedir. Bu oran 2015’te 9,35 iken 2019’da 5,35’e gerilemiştir.
- Tablo-13, Türkiye’nin 2021 yılında ödemesi gereken 56,8 milyar dolarlık dış borcunu göstermektedir.
- Tablo-10, doğrudan yatırımdaki düşüşü ortaya koymaktadır. Buna göre, 2015 yılında 19 milyar dolar olarak tahmin edilen doğrudan yatırım, 2019 yılında ise 8,8 milyar dolara kadar gerilemiştir.
- Tablo-15’te ise enflasyon oranlarındaki artış gösterilmiştir. 2015 yılında 8,8 olan enflasyon 2018’de yüzde 20,30’a kadar yükselmiştir. Ancak Merkez Bankası tarafından yapılan faiz artırımı ve diğer para politikalarının uygulanması ile 2019 yılında enflasyon oranı 11,84 düzeyine gerilemiştir.
- Faiz oranındaki dalgalanmalar
Yukarıda bahsedilen bu göstergeler de doğrudan yabancı yatırımcıların Türkiye’den çıkmasına neden oldu. 2018 yılında doğrudan yabancı yatırımcılar hisse ve tahvil piyasasından 11,3 milyar dolarlık bir geri çekilme meydana geldi. Döviz akışındaki azalma ile beraber Türkiye’nin yabancı ülke ve şirketlere olan dış borçları ödendi. Yerli yatırımcılar yabancı yatırımcılarla aynı adımları izlemişler, paralarını piyasadan çekerek yabancı para birimlerine çevirmiştir. Böylece yabancı para birimine talep artmış ve para arzı talebin altında kalmıştır.[37]
2020 yılında, pandemi döneminde turizm ve havacılık sektöründen elde edilen gelirler azaldı. Tablo-5’te gösterildiği gibi, Türkiye’nin ihracatı, küresel ekonomik kapanma nedeniyle 169 milyar dolara geriledi. Hülasa, tüm bu nedenler ülkeye döviz girdisinin azalmasına neden oldu. Merkez Bankasındaki ana döviz rezervleri 2015’te 113 milyar dolar iken 2020’de 24 milyar dolara geriledi.[38]
14. 2015-2020 Yılları Arasında Ekonomi ve Altyapı Alanındaki Stratejik Projeler
14.1. Elektrikli otomobil TOGG, Türkiye’de üretilen ilk elektrikli otomobil olup, 2020 yılında yapımına başlandı. Fabrika inşaatı biter bitmez TOGG’un üretimine geçilecek. İnşaatının 2021 sonunda tamamlanması ve otomobillerin ilk üretimi ve teslimatının 2022’nin ikinci yarısından itibaren yapılması planlandı. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 22 milyar lira. Yıllık 175 bin aracın üretilmesi bekleniyor. Proje, 4 binden fazla kişiye istihdam olanağı sağlayacak.[39]
14.2. İstanbul Yeni Havalimanı: Avrupa yakasında Arnavutköy bölgesinde yer alan uluslararası havalimanı, yıllık 150 milyon yolcu kapasitesi ile dünyanın en büyük havalimanıdır. İstanbul’daki mevcut havalimanlarındaki kapasite yetersizliği nedeniyle planlanlanan havalimanının toplam maliyeti yaklaşık 10,2 milyar dolar. Havalimanı, transit uçakların uğrak noktası. Aynı zamanda uçak bakım hizmetleri ve yakıt ikmali sağlanıyor. Büyük bir kapasiteye sahip olan havalimanı, devletin mali getirisine katkıda bulunuyor.
14.3. 1915 Çanakkale Köprüsü: Marmara Denizi’nin batı ucunda Çanakkale yakınlarında bulunan, 3,6 km uzunluğa sahip, dünyanın en uzun asma köprülerinden biri. 1915 Çanakkale Köprüsü, Çanakkale Boğazı üzerinden geçiyor. 2017 yılında başlanan proje 2022 yılında tamamlanması planlandı. Köprü tasarımı Tekfen Holding tarafından geliştirildi. Köprünün toplam maliyeti yaklaşık 10.5 milyar dolar.
14.4. Büyük İstanbul Tüneli Projesi: Büyük İstanbul Tüneli, İstanbul Boğazı’nın altından geçerek İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları arasında kara yolu ve demir yolu ulaşımı sağlayacak olan, üç katlı, karma tünel projesidir. 31 kilometre uzunluğundaki projenin maliyeti yaklaşık 3.5 milyar dolar.[40] İki projenin de trafik yoğunluğunu azaltarak ticari ulaşım hareketliliğini hızlandırması bekleniyor.
15. 2015 Öncesi ve Sonrasında Türk Ekonomisinin Mukayesesi
Türkiye | 2015 öncesi Türkiye ekonomisi | 2019-2020 arası Türkiye Ekonomisi |
Yıllık doğrudan yatırım | Yıllık 20 milyar dolardan fazla | 8,8 milyar dolar olarak kaydedildi |
Net doğrudan dış borç | 82 milyar dolar | 243.9 milyar dolar |
Yıllık işsizlik göstergesi | %9.7 | %13.7 |
Yıllık enflasyon | %7 | %14.6 |
Türk lirasının dolar karşısındaki değeri | Bir dolar 2014’te 2 Türk lirası idi. | Bir dolar 2020’de 7,62 lira seviyesine yükseldi. |
Turizm sektörünün GSYH’ya katkısı | %3.7 | %4.6 |
GSYH | 957.8 milyar dolar | 778 milyar dolar |
Sanayi sektörünün GSYH’ya katkısı | %19.75 | %22.44 |
İthalat göstergeleri | 213.6 milyar dolar | 219.4 milyar dolar |
İhracat göstergeleri | 151 milyar dolar | 169.4 milyar dolar |
16. Özet
Uzmanlara göre, Türkiye birçok iç ve dış gerilimle karşı karşıya kaldı. Buna para politikalarındaki hatalar da eklenince, Türkiye ekonomisi olumsuz etkilendi. İçeride, darbe girişimi sonrasında devletin OHAL ilan etmesi en önemli etkenlerden biri oldu. Dışarıda ise Türkiye’nin karasularını korumak için benimsediği “Mavi Vatan” doktrini, sınır ötesi askeri müdahaleler gerçekleştirmesi ve savunma sanayisini geliştirmeye dayalı politikaları birçok Batı ülkesi ile ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi.
İçerideki ve uluslararası ilişkilerdeki istikrarsızlık da doğal olarak birçok uluslararası şirketin Türkiye’ye yatırım yapma konusunda isteksiz bir tutum izlemesine yol açtı. Türk lirasının döviz kuru karşısındaki duruşunu etkileyen bu durum, dış borçlarını dövizle alan yerel şirketlerin omzuna büyük bir yük yükledi.
- Kaynakça
- Ödemeler Dengesi İstatistikleri. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Odemeler+Dengesi+ve+Ilgili+Istatistikler/Odemeler+Dengesi+Istatistikleri/ . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- 15 Temmuz ekonomiye nasıl bir zarar verdi?. Sözcü. https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/15-temmuz-ekonomiye-nasil-bir-zarar-verdi-5931984/?utm_source=dahafazla_haber&utm_medium=free&utm_campaign=dahafazlahaber . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Habibi N. Turkey’S Economic Relations With Gulf States In The Shadow Of The 2017 Qatar Crisis. Crown Center for Middle East Studies; 2019:4-5. https://www.brandeis.edu/crown/publications/middle-east-briefs/pdfs/101-200/meb132.pdf . Accessed February 25, 2022.
- عودة ض. السعودية وتركيا.. سر الرقم “صفر” والحراك الدبلوماسي. الحرة. https://www.alhurra.com/saudi-arabia/2021/05/06/السعودية-وتركيا-سر-الرقم-صفر-والحراك-الدبلوماسي Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Macias A. U.S. sanctions Turkey over purchase of Russian S-400 missile system. CNBC. https://www.cnbc.com/2020/12/14/us-sanctions-turkey-over-russian-s400.html . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- T.C. Dışişleri Bakanlığı. 2022. T.C. Dışişleri Bakanlığı’ndan. [online] Available at: <https://www.mfa.gov.tr/iran-ekonomisi.tr.mfa > [Accessed 25 February 2022].
- مضاربة. Marefa. https://www.marefa.org/مضاربة . Accessed February 25, 2022.
- أبو الروس ع. هكذا حاول مستثمرون أجانب المضاربة على الليرة التركية. عربي21. https://arabi21.com/story/1268615/هكذا-حاول-مستثمرون-أجانب-المضاربة-على-الليرة-التركية . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- د. بن عبد الفتاح دحمان، بحث منشور في جامعة أدرار تحت عنوان سعر الفائدة ومحدوديته في علاج الأزمة المالية الراهنة. على الرابط التالي https://iefpedia.com/arab/wp-content/uploads/2009/09/سعر-الفائدة-ومحدوديته-في-علاج-الأزمة-المالية-الراهنة-–-د.-بن-عبد-الفتاح-دحمان.pdf
- Türkiye. Data.worldbank.org. https://data.worldbank.org/country/TR?locale=tr . Accessed February 25, 2022.
- Türkiye. Data.worldbank.org. https://data.worldbank.org/country/TR?locale=tr . Accessed February 25, 2022.
- Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Sektörel Dağılımı. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. https://cevreselgostergeler.csb.gov.tr/gayri-safi-yurtici-hasilanin-sektorel-dagilimi-i-85707 . Accessed February 25, 2022.
- Explore All Countries -Turkey. Cia. https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/turkey/ . Published 2022. Accessed February 25, 2022
- Turizm gelirleri. TÜRSAB. https://www.tursab.org.tr/istatistikler-icerik/turizm-geliri . Published 2022. Accessed February 25, 2022.
- إحصاء حصيلة التفجيرات الإرهابية من عمل الباحث، بالاستناد على تتبع الصفحات الرسمية التركية، التي سجلت كافة التفجيرات بين عامي 2016 – 2017.
- Türkiye İMSAD Aylık Sektör Raporu Basın Özeti. İMSAD; 2016. https://www.imsad.org/files/fileman//Uploads/Files/BB__Turkiye_IMSAD_Aylik_Sektor_Raporu_ARALIK_2016.pdf . Accessed February 25, 2022.
- Türkiye İMSAD Aylık Sektör Raporu Basın Özeti. İMSAD; 2016. https://www.imsad.org/files/fileman//Uploads/Files/BB__Turkiye_IMSAD_Aylik_Sektor_Raporu_ARALIK_2016.pdf . Accessed February 25, 2022.
- Türk havayolu firmalarının filosunda kaç uçak var?. Turizm Günlüğü. https://www.turizmgunlugu.com/2021/06/28/turk-havayolu-firmalarinin-filosunda-kac-ucak-var/ . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- GSYH’de sanayinin payı son 20 yılın zirvesinde. Dünya. https://www.dunya.com/sirketler/gsyhde-sanayinin-payi-son-20-yilin-zirvesinde-haberi-458415 . Published 2019. Accessed February 25, 2022.
- 2020. T.C. Ticaret Bakanlığı. https://ticaret.gov.tr/gumruk-islemleri/mevzuat/genelge/2020 . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- 2020. T.C. Ticaret Bakanlığı. https://ticaret.gov.tr/gumruk-islemleri/mevzuat/genelge/2020 . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Explore All Countries -Turkey. Cia. https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/turkey/ . Published 2022. Accessed February 25, 2022
- 2020. T.C. Ticaret Bakanlığı. https://ticaret.gov.tr/gumruk-islemleri/mevzuat/genelge/2020 . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Explore All Countries -Turkey. Cia. https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/turkey/ . Published 2022. Accessed February 25, 2022
- 10. Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımların ülke-sektör görünümü (2002-2019). Ucparagraf. https://www.ucparagraf.com/single-post/2020/05/31/Türkiyeye-gelen-doğrudan-yabancı-yatırımların-ülke-sektör-görünümü-2002-2019. Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Ödemeler Dengesi İstatistikleri. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Odemeler+Dengesi+ve+Ilgili+Istatistikler/Odemeler+Dengesi+Istatistikleri/ . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Türkiye yabancı yatırımcıya “güven” vermiyor. DW. https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiye-yabanc%C4%B1-yat%C4%B1r%C4%B1mc%C4%B1ya-g%C3%BCven-vermiyor/a-54335209 . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Habibi N. Turkey’S Economic Relations With Gulf States In The Shadow Of The 2017 Qatar Crisis. Crown Center for Middle East Studies; 2019:4-5. https://www.brandeis.edu/crown/publications/middle-east-briefs/pdfs/101-200/meb132.pdf . Accessed February 25, 2022.
- Yüksel E. Yıllara Göre Türkiye’nin Dış Borç Stoku. Dogrulukpayi. https://www.dogrulukpayi.com/bulten/yillara-gore-turkiye-nin-dis-borc-stoku . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Yüksel E. Yıllara Göre Türkiye’nin Dış Borç Stoku. Dogrulukpayi. https://www.dogrulukpayi.com/bulten/yillara-gore-turkiye-nin-dis-borc-stoku . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Yüksel E. Yıllara Göre Türkiye’nin Dış Borç Stoku. Dogrulukpayi. https://www.dogrulukpayi.com/bulten/yillara-gore-turkiye-nin-dis-borc-stoku . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Gür N. İşsizliğin Nedenleri. SETA. https://www.setav.org/issizligin-nedenleri/ . Published 2019. Accessed February 25, 2022.
- Şengül S, Özkök C. İşsizlik rakamları açıklandı. Aa. https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/issizlik-rakamlari-aciklandi/2139684 . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Enflasyonun Nedenleri. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Para+Politikasi/Fiyat+Istikrari+ve+Enflasyon/Neden . Accessed February 25, 2022.
- Enflasyon Hedefleri. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Para+Politikasi/Fiyat+Istikrari+ve+Enflasyon/Enflasyonun+Hedefleri . Accessed February 25, 2022.
- TL neden değer kaybediyor?. Sözcü. https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/tl-neden-deger-kaybediyor-5973176/ . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- Deveci E. Merkez’in net rezervi 20 günde 9,2 milyar dolar azaldı. Sözcü. https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/merkezin-net-rezervi-20-gunde-92-milyar-dolar-azaldi-5639986/ . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- The Automotive Industry in Turkey. Erai Turkey. https://eraiturkey.com/news/the-automotive-industry-in-turkey/ . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- 10 Ongoing Mega Projects Of Turkey In 2020. Erai Turkey. https://eraiturkey.com/news/10-ongoing-mega-projects-of-turkey-in-2020/ . Published 2020. Accessed February 25, 2022.
- 2021-2022 VGM burs sonuçları ne zaman açıklanır? Vakıflar Genel Müdürlüğü bursu ne kadar?. Cnnturk. https://www.cnnturk.com/ekonomi/vgm-burs-sonuclari-ne-zaman-aciklanir-vakiflar-genel-mudurlugu-bursu-ne-kadar . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- 2021-2022 VGM burs sonuçları ne zaman açıklanır? Vakıflar Genel Müdürlüğü bursu ne kadar?. Cnnturk. https://www.cnnturk.com/ekonomi/vgm-burs-sonuclari-ne-zaman-aciklanir-vakiflar-genel-mudurlugu-bursu-ne-kadar . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- 2021-2022 VGM burs sonuçları ne zaman açıklanır? Vakıflar Genel Müdürlüğü bursu ne kadar?. Cnnturk. https://www.cnnturk.com/ekonomi/vgm-burs-sonuclari-ne-zaman-aciklanir-vakiflar-genel-mudurlugu-bursu-ne-kadar . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Beş maddede yeni ekonomi modeli ve önemli atılımlar. Yeniakit. https://www.yeniakit.com.tr/haber/bes-maddede-yeni-ekonomi-modeli-ve-onemli-atilimlar-1598881.html . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Düşük faizle, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz. Aa. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-dusuk-faizle-uretimi-ve-ihracati-destekleyecegiz/2435131 . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- أوكرانيا: نرغب بتوقيع اتفاقية تجارة حرة مع تركيا. DailySabah Arabic. https://www.dailysabah.com/arabic/economy/2021/12/17/أوكرانيا-نرغب-بتوقيع-اتفاقية-تجارة-حرة-مع-تركيا . Published 2021. Accessed February 25, 2022.
- https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiye-ukrayna-serbest-ticaret-anlasmasi-is-insanlarina-yeni-is-birligi-kapilari-acacak/2500650
17. Çalışma Eki
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi yüksek faiz politikasından çıkararak orta vadede üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı artırma amacıyla Türkiye’de düşük faize dayalı yeni bir ekonomi politikası ve formatı izliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu “Türkiye’nin ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir model” olarak tanımlıyor. Bu politika şu 5 kritere dayanmaktadır:
1- Düşük Faiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre devlet hazinesindeki paranın büyük kısmı faizciler yararına çıkıyor. Türkiye’de son 19 yılda toplam faiz harcamaları yaklaşık 1,1 trilyon Türk lirası, yani yaklaşık 501 milyar dolar. Bu finansal kaynakları faiz yerine üretime ve yatırıma yönlendirmeyi hedefleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, federal faiz indirimlerinin yatırımları artırmasını bekliyor.[41]
2- Yeni Yatırım Çekme
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin banka mevduatına ve faize yatırım yapan şirketler yerine özellikle üretim sektöründe doğrudan yatırımlara ihtiyacı olduğunu söylüyor. Erdoğan, üretimde yeni yatırımlara yönelen şirketlerin önümüzdeki yıllarda istihdam oranlarını artıracağını ve bunun da işsizlik oranında düşüşe yol açacağını söylüyor.[42]
3- İhracat İçin Daha Fazla Teşvik
Buna ihracatın artırılması ve ekonomik büyümenin desteklenmesi de dahildir. 2020’de Türkiye 169 milyar dolar değerinde ürün ihraç ederken, cari yıl 2021’de ihracatını yaklaşık 50 milyar dolar artırdı. İhracattaki artış, üretimde artış ve dolayısıyla işsizlik oranında düşüş anlamına gelir.[43]
4- Enflasyondan Korunmak İçin Asgari Ücretin Artırılması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faiz oranlarından ziyade yatırım ve büyümeyi ön planda tutan yeni ekonomi politikalarının bir ayağı olarak asgari ücreti iyileştirmeye odaklandı. Erdoğan, asgari ücrette çalışanları memnun eden güçlü bir iyileşme olacağını belirtmişti. [44]
5- Üretimi Teşvik Etmek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz oranını düşürerek Türkiye’deki üretim ve üretim sürecini canlandırmaya çalışıyor.[45]
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi modelinde şunları esas alıyor:
İhracat pazarlarının genişlemesi: Türk parasının değer kaybetmesi, komşu ülke pazarlarını Türkiye’den ithalat yapmaya teşvik edebileceğinden, yeni iş olanakları yaratmakta, bu da işsizlik oranında azalmaya ve alım gücünün artmasına neden olacaktır.
Ekonomik anlaşmaların uygulanması: Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak ekonomik anlaşmalar yaptı:
Kasım 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri ile tamamı Türkiye’ye yatırım içeren 10 milyar dolarlık ekonomik anlaşmalar imzaladı.
Ukrayna ile Türkiye arasındaki ticaret alışverişini artıracak bir serbest ticaret anlaşması imzalama planı bulunuyor.[46]
Türk-Afrika Ortaklığı ile Afrika’daki Türk pazarlarını genişleten Türkiye, ortaklıkla 2024’te 50 milyar dolar tutarına ulaşmayı hedefliyor.
6- Engeller
Asgari ücretin artırılması ve doğal kaynakların ithal edilmesinin yüksek maliyetleri nedeniyle imalatta yüksek maliyet.
Türkiye pazarının diğer ihracat pazarlarının büyümesine bağımlılığı. Türkiye’nin yaptığı ihracat ile diğer ülkelerin ekonomik büyümesi arasındaki bağlantı. Burada Türkiye’den ithalat yapan ülkeleri kastediyoruz.
İhracat ve devletin siyasi ilişkileri arasındaki bağ, bir ülke ekonomisini güçlendirmek için ihracat politikasına dayandığında, tüm ithalatçı ülkelerle olumlu siyasi ilişkiler kurması gerekir, ekonomik ilişki içinde olduğu ülkelerle herhangi bir gerilimden kaçınır. Örneğin, Türkiye Suriye sınırında Rus savaş uçağını düşürdüğünde, Rusya ile ilişkiler bozuldu. Olay sonrası Rusya tarafından alınan yaptırım kararları, Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı ihracatı ve turizm sektörünü olumsuz etkiledi.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izlediği faizin düşürülmesi anlamına gelen genişlemeci politika, doğrudan ve oldukça hızlı bir şekilde büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu da olumlu etkisinin doğrudan kısa ve orta vadede sağlanabileceği, ancak uzun vadede olumsuz sonuçlara yol açabileceği anlamına gelir.
Faiz oranlarını düşürme politikası, mevcut Türk hükümetinin 2023 seçimlerinin eşiğinde olması ve ekonomi düzeyinde hızlı olumlu sonuçlar elde etmek istemesi nedeniyle gerçekleştirilmiş olabilir.
Türk hükümeti, misyonu enflasyonu düşürmek ve belirli bir yatırım seviyesini korumak olan faiz oranlarını yükseltme politikasından ekonomik büyümesini sürdürmek için uzaklaştı. Ancak bu tür bir politika, orta ve uzun vadede sonuçlarını göstermekte, kısa vadede deflasyon yaşanması nedeniyle olumsuz etkiye yol açmaktadır.