ABD güçleri yeniden Irak’ın Sünni bölgelerine döndü

Özet
Bu analiz, ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesinden 8 yıl sonra ülkeye dönerek Sünni bölgelerine savaş gemileri, füzeler yerleştirerek ve askeri hastane açarak yeniden yayılmasının amaçlarını inceliyor. Bazı görüşler, bu dönüşün yeniden imar anlaşması çerçevesinde, ABD şirketlerinin çıkarlarını korumak için gerçekleştiğini savunurken; bir diğer değerlendirme ABD’nin bölgede bulunmasının asıl nedenini, Iraklı milisleri dizginlemek olarak açıklıyor. ABD yayılmacılığının muhtemel sebeplerinden biri de, ABD’nin Irak’ı; Suriye veya diğer bölgesel operasyonlar kapsamında kendine ait bir üs olarak görmesi de olabilir.
2.Giriş
16 yıl önce, takvimler 9 Nisan 2003’ü gösterdiğinde ABD güçleri Irak’a düşmanlık tohumlarını ekerek Irak’ı işgal edilen bir ülke haline getirdi. ABD birlikleri, Irak direnişi karşısında verdikleri büyük zayiatın ardından 2011 yılındaki çekilmeye kadar Irak topraklarındaki mevcudiyetini sürdürdü.
Ancak ABD güçleri, bu çekilmeden 7 yıl sonra sürpriz bir şekilde yeniden Irak’a dönerek, Sünnilerin çoğunlukta yaşadığı Enbar, Musul ve Samarra bölgelerine konuşlandı. ABD’nin sürpriz bir şekilde geri dönüşü, pek çok soruyu beraberinde getirdi: Bu zamanlamanın özel bir sebebi var mı ve ABD askeri kampları için Sünni-Irak coğrafyasının seçilmesinin nedeni ne?
- ABD güçlerinin yeniden yayılmasının nedenleri
Analistler ve gözlemcilere göre ABD’nin Irak’a geri dönüşünün sebeplerini şu şekilde sıralamak mümkün:
3.1. Milisleri dizginlemek
Bir görüşe göre, Şii milislerin Sünni bölgeler içerisinde yayılmasının ve Haşdi Şabi unsurlarının Irak hükümeti ile DEAŞ’a karşı aynı safta savaşmasının ABD’nin dönüşüne zemin hazırladığı düşünülüyor. Özellikle de DEAŞ’tan sonra yerle bir edilen şehirlerin yeniden inşa edilmesi için ABD şirketlerine doğan yatırım fırsatı, bölgedeki ABD askeri varlığını açıklamaya yardımcı oluyor.
Öte yandan, İran destekli milisler ve partilere yakın medya kuruluşlarından bir söylenti yayılmaya başladı. Buna göre, Amerika, Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi’ye 60’tan fazla Şii Milis Komutanı’nın isminin yer aldığı terörle bağlantılı olanlara ilişkin bir liste teslim etti. Aynı zamanda milisleri destekleyen bazı medya kuruluşlarında ABD’nin dönüşüne karşı kampanya başlatılarak, ABD güçlerinin Irak’ı terk etmesine yönelik çağrı yapıldı. İlginçtir ki, aynı partiler ve milisler ABD’nin 15 sene önceki Irak saldırısını kutsuyordu. Peki şimdi ne değişti?
3.2. ABD çıkarlarını korumak
Gözlemcilere göre, Irak’ta pek çok alanda kendi hegemonyasını oluşturan İran, kendisine rakip olabilecek ABD kontrolünü ve mevcudiyetini daraltmak istiyor. Taraflar arasında koordinasyon bulunmasına rağmen, İran, gelecekte Irak sahnesinde ABD varlığına karşı çıkabileceğini öngördüğü muhtemel sünni siyasileri ön plana çıkarmaya niyetli: Daha önce Ticaret Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Planlama Bakanlığı görevlerinde bulunan Salman Aljumaili, son patlamento seçimlerinde koltuğunu kaybeden eski milletvekili Misha’an al-Juburi, yine son seçimlerde mecliste koltuk elde edemeyen Irak Ulusal Projesi Başkanı Jamal al-Dhari ve Enbar vilayetinin eski valisi Suhaib al-Rawi o isimlerden bazıları.
3.3. Diğer sebepler
Yaygın bir görüşe göre, ABD’nin Irak’a dönüşünün nedeni Suriye’den çekilme kararıyla ilgili. Bu bağlamda, ABD güvenlik güçleri için en güvenli ve elverişli noktaların Enbar, Musul ve Samarra’daki askeri üsler olduğu düşünülüyor. Irak’ta halk arasında ise, Irak’taki unsurlar arasında bir denge sağlama amacı güden Amerikalıların Enbar bölgesinde Haşdi Şabi’ye karşı savaşmak için silahlı Sünni grupları desteklediğine ilişkin bazı söylentiler dolaşıyor. DEAŞ’ın düşmesi ve stratejik öneme sahip topraklarda Şii milislerin hakimiyetinin oluşmasıyla sarsılan bu denge, vatandaşlara müdahale ve resmi dairelerde alınan bazı kararları bile etkilemiş durumda.
4.Sonuç
ABD’nin yeniden yayılmasının gerçek nedeni ne olursa olsun, ABD’nin Irak’taki ‘hayatî’ çıkarları askeri bölgedeki askeri varlığını sürdürmesini gerektiriyor. Özellikle de Irak’taki ABD üslerinin sayısının azaltılmasıyla beraber, bölgesel gerilimin ve İran ile sürtüşmenin tırmanması bu durumu açıklıyor. Bu da, ABD’nin Irak ve Ortadoğu’daki güç dengesi politikasına ilişkin derin anlamlar taşırken, ABD’nin Irak’ın silahlı milislerine yönelik (destek ya da mücadele şeklindeki) müdahale yöntemlerini ortaya koyuyor. Sünni bölgelerin geleceği, İran ve ABD arasındaki güç hesaplaşmasının gölgesinde, yeniden çatışma alanına dönüşme tehlikesi altında kapkaranlık bir meçhule doğru ilerliyor.
5. Kaynakça