İsrail’in Gözünden Körfez ve Türkiye | 27 Şubat – 03 Mart 2022

İsrail Basını ve Araştırma Merkezlerinde Körfez ve Türkiye Hakkında Çıkan Yayınlar
“Başkanların Oyunu: Sisi’nin Jesti, Herzog’un Gezileri, Erdoğan’ın Hedefleri ve İsrail’in Doğu Akdeniz’deki Statüsü” başlıklı yazıda şu hususlara değiniliyor:
- Türkiye, Mısır ve İsrail’in Doğu Akdeniz’de yeni stratejileri şu üç olay üzerinden değerlendiriliyor:
- Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin İsrail Enerji Bakanı’na jesti
- İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Yunanistan, GKRY ve Türkiye gezileri
- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ılımlı tavırları
- Mısır-İsrail ekseni hakkında aşağıdaki açıklamalara yer veriliyor:
- İsrail’in Kahire’de düzenlenen bölgesel enerji konferansına katıldığı ve bu durumun İsrail’in enerji sektöründe Mısır ve Ürdün için meşru bir ortak imajına katkı sağladığı belirtiliyor.
- İsrail’in Türkiye ile yakınlaşmasının Mısır pahasına olmaması gerektiği ifade ediliyor.
- İsrail’in, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan MEB anlaşmasının iptali noktasında net bir tavır takınması gerektiği belirtiliyor.
- Cumhurbaşkanı Herzog’un ziyaretleri hakkında aşağıdaki hususlara temas ediliyor:
- Türkiye ile yakınlaşmanın Yunanistan ve GKRY pahasına olmadığının vurgulanması açısından Herzog’un ziyaretlerinin önemli olduğu ifade ediliyor.
- Ayrıca İsrail’in EASTMED projesine Yunanistan ve GKRY ile bir alternatif oluşturması gerektiğine değiniliyor.
- İsrail, Mısır ve GKRY’nin gazının ABD’ye ait denizaltı elektrik kablo projesi EuroAsia Interconnector’a yönlendirilebileceği belirtiliyor.
- İsrail, Mısır ve GKRY’nin gazının ABD’ye ait denizaltı elektrik kablo projesi EuroAsia Interconnector’a yönlendirilebileceği belirtiliyor.
- “Türkiye ile alakalı şu hususlar dile getiriliyor:
- Erdoğan’ın ifade ettiği İsrail gazının Türkiye üzerinden aktarılması projesinin İsrail tarafından kesinlikle dile getirilmemesi gerektiği vurgulanıyor.
- İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin hala sallantılı olduğu belirtiliyor.
- İsrail ve Türkiye’nin işbirliği yapabileceği alanlar olarak şunlar gösteriliyor:
- Akdeniz’in ekolojik açıdan korunması için ortak çalışmalar
- Kafkasya’da ortak çıkarlar
- Ekonomik ve ticari yatırımların geliştirilmesi
- Libya’da Türkiye ve Mısır’ın çatışma ihtimalini azaltacak uzlaşı arayışları noktasındaki çalışmalar.
“Körfez Ülkeleri Savaşın Başlamasından Bu Yana Büyük Zarara Uğradı” başlıklı yazıda Rusya-Ukrayna savaşının Körfez ülkelerinin yatırımlarına etkisi inceleniyor:
- ABD’nin bölgeden çekilme stratejisinin Körfez ülkelerinin Rusya ile bağlarını derinleştirmesine sebep olduğu belirtiliyor.
- Özellikle Katar Yatırım Otoritesi (KYO) ve BAE’ye ait Mubadala Yatırım Fonunun son dönemde Rusya’da oldukça aktif olduğuna işaret ediliyor.
- KYO’nun Rus pazarına büyük oranda VTB Bank ve Rosneft Petrol şirketinin hisseleri ile girdiği ve bu şirketlerin hisselerinin %50 oranında değer kaybettiği vurgulanıyor.
- KYO’nun 31 Aralık’ta 16 milyar dolar civarında olan toplam portföyünün 1 Mart itibariyle 9.6 milyar dolar civarına düştüğü tahmin ediliyor.
- Aynı dönemde Abu Dabi Yatırım Otoritesinin de 600 milyon dolar civarında bir kaybı olduğu tahmin ediliyor.
- Mubadala’nin Rusya’da ve eski Sovyet devletlerinde toplam 6 milyar dolar değerinde yatırımı olduğu belirtiliyor. (Bu miktar Mubadala’nin toplam varlığının yaklaşık %2,5’ine tekabül ediyor.)
- Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun 2015 yılında Rusya’ya 10 milyar dolarlık bir yatırım paketi açıkladığı ancak bu yatırım taahhütlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığı belirtiliyor.
“Putin’in Büyük Parası ve Biden’ın Uçakları Arasında: BAE’nin Çıkarları” başlıklı yazıda BAE’nin BM Güvenlik Konseyindeki Rusya’yı kınama oylamasında çekimser kalmasının sebepleri ele alınıyor:
- Yazının giriş kısmında, BM Güvenlik Konseyinin yapısı gereği Rusya’yı kınama gibi bir eylemde bulunamayacağı açıklanıyor.
- BAE’nin çekimser kalma kararının sebepleri olarak şunlara değiniliyor:
- ABD’nin bölgeden çekilmeye dönük stratejisi sebebiyle bölgedeki müttefiklerine eskisi kadar güven vermediğine işaret ediliyor.
- Ayrıca ABD’nin BAE’ye F-35 satışından, Çin-BAE ilişkilerini gerekçe göstererek imtina ettiği dile getiriliyor.
- Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılmasıyla birlikte Rus sermayesinin alternatif ülkelere aktarılabileceği iddia ediliyor.
- Bu noktada Körfez ülkelerinin Rus sermayesi için iyi bir durak olabileceği ifade ediliyor.
- Rusya ile BAE arasında bu tür bir ekonomik ilişkinin Washington’u rahatsız edeceği dile getiriliyor.
- Bütün bu denklemde BAE’nin çekimser oy tercihinin, ABD yönetimi üzerinde baskı oluşturmak için alınmış stratejik bir karar olabileceği iddia ediliyor.
“Erdoğan, Ukrayna’daki Savaş Sonrası Avrupa’nın Ana Kazananı Olabilir” başlıklı yazıda Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında takındığı tavır değerlendiriliyor:
- Yakın zamanda İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’yi ziyaret edeceği hatırlatılarak iki ülkenin de Rusya’ya karşı net bir tavır takınmadan ince bir ipte yürümeye çalıştığı vurgulanıyor.
- Türkiye’nin Rusya’ya yönelik hamleleri şu şekilde değerlendiriliyor:
- Montrö sözleşmesi gereği boğazların kapatılması: Kararın Rus gemilerinin bölgeye yerleştikten sonra geç bir biçimde alındığı vurgulanıyor.
- Hava sahasının Rusya’ya kapatılmaması: Türkiye’nin Ruslar için bir transit geçiş noktası olduğu ve bu durumda ciddi ekonomik çıkarları olduğuna işaret ediliyor. Ayrıca böyle bir yaptırımın boğazların kapatılmasından daha ciddi bir etkisi ve buna paralel daha ciddi bir karşılığı olabileceği ifade ediliyor.
- Putin’in Ukrayna’daki Türk SİHA’larından rahatsız olduğu ve bunu unutmayacağı vurgulanarak, 2008 yılında Gürcistan’a İHA satan bir İsrailli şirketin halen Kremlin’in kara listesinde yer aldığı hatırlatılıyor.
- İki ülke arasındaki ekonomik bağlarla ilgili olarak, Türkiye’nin özellikle turizm ve doğalgaz tedariki noktasında Rusya’ya bağımlı olduğu belirtiliyor.
- Bütün bunlara ek olarak Erdoğan’ın, Türkiye’nin Avrupa’ya enerji akışı hususunda stratejik bir konumda olduğunun farkında olduğu belirtiliyor.
- Erdoğan’ın temel stratejisinin bu süreçte Türkiye’yi gerek Rus gazının gerek İsrail gazının dağıtımı noktasında stratejik bir konuma yükseltmek olduğu ifade ediliyor.
- İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye ziyareti de Erdoğan’ın Türkiye’yi enerji koridoru yapma planı bağlamında değerlendiriliyor.
Referanslar:
- https://jiss.org.il/he/lerman-the-presidents-game/
- Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kahire’de düzenlenen Uluslararası Enerji Konferansı’nda tekerlekli sandalyede oturan İsrail Enerji Bakanı Karine Elharrar’ın yanına gidip özel ilgi göstermişti.
- https://www.calcalist.co.il/market/article/h1q0iwmb9
- https://www.maariv.co.il/journalists/Article-901918
- Konseyin 5 daimi üyesinden birisi olan Rusya’nın veto yetkisi bulunuyor.
- https://www.zman.co.il/294732/