Beklenen ilk kriz: Kışın çok soğuk geçmesi
İklim değişikliği insanların yaşamlarını, ekonomiyi ve ülkelerin koşullarını büyük ölçüde etkiliyor. Örneğin, sıcaklıklardaki düşüş, en önemlileri petrol, gaz ve kömür olan ısıtma kaynaklarına yüksek talep nedeniyle günlük yaşam maliyetlerinin artmasına yol açıyor. Bu kaynakların fiyatındaki artış; diğer tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarına yansıyor.
Birçok hava durumu izleme merkezi; 2021-2022 kışının çok soğuk geçeceğini; normalden daha düşük sıcaklıklar kaydedileceğini öngörüyor. Bu tahminleri yürüten kurumlar arasında ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi ve NASA da yer alıyor.
Uzman meteoroloji ajanslarına göre, sıcaklıkları tahmin etmede güvenilebilecek birçok faktör var. Bunlardan belki de en önemlisi “gezgin kutup girdabı” olgusudur. Kutup girdabı, Kuzey Kutbunu çevreleyen bir rüzgar halkasıdır. Bu kuşak bölgedeki soğuk havayı sıkıca hapseder ve eğer zayıflarsa soğuk rüzgarlar Kuzey Kutbu sınırlarını terk ederek doğrudan sıcaklıkta düşüşe neden olur. Kutup girdabının bozulmasından en çok etkilenen kıtalar Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’dır. NASA, Kuzey Kutbu’na yaptığı bir keşif gezisinden sonra, dünyanın çeşitli bölgelerinde, özellikle kuzey yarımkürede soğuk hava tahmininde bulundu. NASA misyonu, bu kış kutup girdabında büyük bir bozulmanın neredeyse kaçınılmaz olduğunu doğruladı.
Beklenen ikinci kriz: Enerji kaynakları (Gaz – petrol) fiyatlarındaki artış
Petrol ve gaz fiyatları, koronavirüs salgınının başlangıcında ve ortasında önemli bir düşüş yaşadı. Bu düşüş, Suudi Arabistan ve Rusya liderliğindeki petrol üreticisi olan OPEC+ grubunu her ay petrol bakanları düzeyinde toplantı yapmaya sevk etti. Bu toplantıların amacı; küresel talep ve ekonomik kapanma ile orantılı olarak üretim ve arzı azaltmak ve bir varil petrol fiyatının düşmesini engellemekti.
OPEC+ ittifakının aldığı önlemlerin ardından petrol fiyatları yükseldi. Bir varil petrolün fiyatı, dünyanın çoğu ülkesinin seyahat yasağını kaldırması ve OPEC ittifakının üretimi azaltma politikası ve üretim miktarındaki kademeli artış ile beraber 60-65 dolar arasında sabitlendi, ardından 2021’in dördüncü çeyreğinde 80 dolar seviyesine kadar ulaştı.
Koronavirüs salgınının başlangıcında, doğal gaz fiyatları 1 milyon BTU başına 34 dolar kaydetti. Gaz fiyatları şu anda neredeyse yüzde 500 daha yüksek. Gaz fiyatlarındaki artışın başlıca nedenleri şunlardır:
Beklenen üçüncü kriz: Deniz taşımacılığının maliyetlerinin artması
Nakliye fiyatları birçok engel nedeniyle yüksek seyretmektedir. Gemilerin maruz kalabileceği korsanlık tehditleri, bazı ülkeleri su yolunu veya boğazını kapatmaya zorlayabilecek siyasi ve güvenlik gerilimleri ile pandemide patlak veren konteyner krizi deniz taşımacılığının maliyetlerini yükseltti. Pandeminin ardından Çin ve ABD başta olmak üzere küresel tedarik zincirlerinin hareketinin azalması ve limanları etkileyen grevler de nakliye maliyetlerini yükseltti. Örneğin, nakliye için belirlenen Çin’den gelen konteynerlerin en büyük kısmı, pandemi nedeniyle kapanmalar sırasında ABD’de kaldı. Dolayısıyla küresel talep arttığında, bu tankerlerin Çin’de bulunmaması, bu konteynerlere olan talebi artırdı. Buna bağlı olarak da dünyadaki navlun oranları arttı.
Kışın soğuk geçeceğine ilişkin beklentiler, artan enerji fiyatları ve nakliye maliyetleri hakkında yukarıda zikredilen noktalar, her türlü malın fiyatlarında ve dolayısıyla dünyanın birçok ülkesinde yaşam maliyetinde bir artış anlamına gelmektedir. OPEC+ grubu ülkelerinin başını çektiği enerji kaynakları üreten ülkelerin (Suudi Arabistan, Rusya ve Katar) önümüzdeki dönemde çok büyük finansal gelirler elde edecekleri açıktır. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesi, küresel piyasalarda yoğun talep gören doğal gaz stoklarındaki açığı kapatmak için santral işletmek üzere kömür üretimini yeniden düşünmeye başlayabilir.
]]>