Site icon Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi

İsrail’in Gözünden Katar ve Körfez | 22 – 31 Ocak 2022

Önemli Gelişmeler

23.01.2022: İsrail ve BAE Ortak Ar-Ge Fonu Kuruyor.

İsrail ve BAE, ileri teknoloji sektöründe ar-ge çalışmaları yapacak ortak bir yatırım fonu kurdu. İki taraf arasındaki anlaşmaya göre BAE ve İsrail 10 yıllık süre zarfında fona yıllık 5’er milyon dolar bütçe ayıracak. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, fonun kurulmasına ilişkin  Twitter’dan yaptığı açıklamada, “İsrail ve BAE, yaşam kalitesini artıracak ileri teknolojilerin geliştirilmesine yönelik ortak tutkuyu paylaşıyor.” ifadelerini kullandı.

28.01.2022: Muhammed bin Selman, Casus Yazılım İçin Netanyahu’yu Aradı.

New York Times gazetesinin iddiasına göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, NSO Group’a ait Pegasus casus yazılımının lisansının yenilenmesi için dönemin İsrail Başbakanı Netanyahu’yu telefonla aradı. Suudi Arabistan’ın lisansı uzatma talebinin İsrail Savunma Bakanlığı tarafından reddedildiği belirtilen haberde ret gerekçesi olarak yazılımın Kaşıkçı cinayetinde kullanılması gösteriliyor. Telefon görüşmesi sonrası Suudi Arabistan’ın lisansı uzatılırken buna karşılık Suudi Arabistan’ın hava sahasını İsrail’e açtığı iddia ediliyor.

31.01.2022: İsrail Cumhurbaşkanı Herzog BAE’de 

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid’in kişisel daveti üzerine Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitti. İki lider Abu Dabi’de 2 saati aşan bir görüşme gerçekleştirdi. Bu ziyaret, İsrail’den BAE’ye cumhurbaşkanlığı düzeyinde gerçekleşen ilk resmi ziyaret olarak kayıtlara geçti. 

Ayrıca ziyaret esnasında BAE Savunma Bakanlığının açıklamasına göre Husiler tarafından BAE’ye bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Füzenin hava savunma sistemleri tarafından durdurulduğu duyuruldu. Herzog’un ziyaretinin Husilerin BAE’ye gerçekleştirdiği füze ve drone saldırılarının üstüne gelmesi, bazı İsrailli yazarlar tarafından iki ülke arasında savunma ve istihbarat alanında daha geniş çaplı iş birliklerinin bir sinyali olarak değerlendirildi. 

İsrail Basını ve Araştırma Merkezlerinde Katar ve Körfez Hakkında Çıkan Haber ve Yayınlar

“İbrahim Anlaşmalarının Ardından: BAE-İsrail Ticaret Hacmi %483 Büyüdü.” başlıklı yazıda aşağıdaki verilere yer veriliyor.[1]

“Petrol Fiyatlarındaki Artış OPEC’in ve Rusya’nın Üretim Kapasitesini Yeterli Seviyeye Çekememesinden Kaynaklanıyor.” başlıklı yazıda şunlara temas ediliyor[2]:

Ocak Ayı Genel Değerlendirme

İbrahim Anlaşmalarından bu yana İsrail ile BAE’nin en aktif olduğu iş birliği sahası hiç şüphesiz ticaretti. 2021 yılına ait ticaret verilerinin yayımlanmasıyla birlikte ikili ticaret hacminde yaşanan ciddi büyüme görülmüş oldu. İki ülke arasında henüz uygulama aşamasında olmayan birçok mutabakat zaptı olduğu ihtimalini de göz önünde bulundurursak hacmin bir süre daha büyümeye devam edeceğini kolaylıkla tahmin edebiliriz. BAE’nin İsrail’in toplam dış ticaret hacmindeki payı henüz yüzde biri geçmiş değil ancak yakalanan bu ivmenin gelecek adına olumlu sinyaller verdiği söylenebilir. 

Yayımlanan verilere bakılarak özellikle İsrail’in uzun süreli düşüş yaşadığı elmas sektöründe geçtiğimiz sene yaşadığı toparlanmada BAE’nin önemli bir rolü olduğu görülebilir. Elmas, İsrail’in BAE’ye ihracatının %70’ini, BAE’den ithalatın ise %43’ünü oluşturuyor. Dolayısıyla ticaret hacmindeki bu büyümede elmasın büyük bir payı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Elmas sektöründe görülen bu iyileşmeye rağmen iki ülke arasında savunma sanayi, high-tech ve siber güvenlik gibi daha stratejik alanlarda nasıl bir ticari ilişki kurulacağı hakkında henüz net bir fikir sahibi değiliz. Ancak bu hususta bazı işaretleri takip etmek mümkün. Abu Dabi’de gerçekleşen son saldırılar sonrası BAE’nin hava savunma sistemleri noktasında İsrail’den bir talepte bulunduğu ifade edilmiş, ancak İsrail tarafının Demir Kubbe ve Davut Sapanı gibi sistemleri güvenlik gerekçeleriyle BAE’ye satmayı reddettiği iddia edilmişti. Eğer böyle bir ticaret gerçekleşmiş olsaydı iki ülke arasındaki ticaret hacmine 3.5 milyar dolarlık bir katkı sağlayabilirdi. Bu durumda BAE’nin, Ürdün ve Türkiye’yi geride bırakarak İsrail’in Müslüman ülkeler arasındaki en önemli ticaret ortağı olması ihtimalinden söz edilebilirdi.  Ancak anlaşılan iki ülke arasında bu sektörlerde bu denli büyük bir anlaşma gerçekleşmeyecek. Buna rağmen İsrail ile BAE arasında bu sektörlerdeki ticaret hacminde de bir gelişme kaydedileceğini söylemek mümkün gözükmektedir. Özellikle geçtiğimiz günlerde iki ülkenin ortak olarak kurduğu 100 milyon dolarlık high-tech ar-ge fonu, daha önce mutabakata varılmış benzer fon ya da yatırımların habercisi olarak ele alınabilir.

İsrail ile BAE arasındaki ticari/stratejik münasebet, hava savunma sistemlerinden ibaret değil. İran’ı vekilleriyle birlikte bütüncül bir tehdit olarak ele alan İsrail, Husilerin Abu Dabi’ye saldırılarıyla yakından ilgilenecektir. Mesele İsrail açısından sadece müttefiklerine yapılan bir saldırıdan ibaret değildir. Husilerin saldırı menzilinin 1300 km civarlarına çıkmış olması, birçok İsrailli analisti Sana ile Eylat arasındaki mesafeyi hesaplamaya itmiş gözüküyor. Hatta bazı analistlerin bu saldırı ile İsrail’in ister istemez yeni bir savaşın pençesine girmiş olabileceğini iddia ettiği görülüyor. İsrail’in sürece bu denli dâhil olma arzusu, Tel Aviv yönetiminin Husilerin saldırıları vesilesiyle İran ile BAE arasında canlı bir çatışma noktası oluşturma isteğinden ileri geliyor olabilir. Zira BAE’nin yeni dış politika vizyonu kapsamında İran’a karşı tutumunda görülen yumuşama İsrail’in menfaatine olmayacaktır. Bölgedeki süper güç boşluğu şüphesiz İsrail’i başta müttefikleri olmak üzere bölge ülkelerini İran’a karşı konsolide etme çabasına itecektir. Husi saldırıları, BAE-İran cephesini diri tutmak için İsrail’e bir fırsat sunabilir.

ABD’nin bölgeye daha az müdahil olma stratejisi işlemeye devam ederken Katar-ABD ilişkilerinde olumlu bir seyir dikkat çekiyor. Özellikle doğal gaz arzında yaşanan ve yaşanabilecek potansiyel azalmalar, Katar’ı bölgede özel bir konuma yerleştiriyor. Afganistan’dan çekilme sürecinde ABD ile ilişkilerine yeni bir boyut kazandıran Katar, yeni dönemde ABD’nin en önemli müttefiklerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. 

Referanslar:

  1. https://www.calcalist.co.il/local_news/article/sjl3gzntt
  2. https://www.globes.co.il/news/article.aspx?did=1001400037