Site icon Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi

İsrail Raporu | 27 Şubat – 5 Mart 2022

27 Şubat-5 Mart Tarihleri Arasında Öne Çıkan Haber Başlıkları

NSO Grup, Calcalist gazetesine hakaret davası açtı. Calcalist gazetesinde yayınlanan rapor sonrası Pegasus casus yazılım soruşturması genişletilmişti.
Ukrayna’nın İsrail Büyükelçisi: Bir Yahudi olarak Zelensky’nin İsrail’den yüksek beklentileri var.
İsrail de dahil olmak üzere BM Genel Kurulu ezici bir çoğunlukla Rusya’yı kınadı.
Savunma Bakanı Gantz, Gazze’den İsrail’e giden işçi sayısını artırmak istiyor.
İsrail Başbakanı Bennett, Zelensky ve Putin’le peş peşe telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Lefkoşa’da: Türkiye ile ilişkilerde herhangi bir gelişme Kıbrıs’ın pahasına olmayacak.
İbranice açıklama yayınlayan Zelensky: Yahudiler, Ukraynalılar öldürüldüğü için seslerini yükseltmeli.
Vize muafiyetine giden yolda adım: İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri cezai bilgi paylaşım anlaşması imzaladı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistinlilerle çatışma çözülürse İsrail “potansiyel müttefik” olur.
İsrail, Rus oligarkların, ABD yaptırımlarını aşmak için ülkeye yat ve özel jet kaçakçılığı yapmasını engelleyecek.
Zelensky, Bennett’in kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi: “İlişkilerimiz kötü değil, hiç de fena değil. Ama ilişkiler böyle zamanlarda, en zor anlarda, yardıma ve desteğe ihtiyaç duyulduğunda sınanır. Ve onun [Bennett] bayrağımıza sarılı olduğunu hissetmiyorum.”
Lviv komutanı Times of Israel gazetesine açıklamada bulundu: İsrail’den hava savunmasına ihtiyacımız var, iyi niyet açıklamalarına değil.
Yad Vaşem Müze Müdürü: Rusya, Holokost’u sahte ‘denazifikasyon’ iddiasıyla önemsizleştiriyor.
ABD, İran ile nükleer anlaşmanın yakın olduğunu, ancak bazı aşılması zor engellerin devam ettiğini söyledi.
Bennett, “çeşitli aktörlerin” İsrail’i Rusya ile Ukrayna arasında tarafsız bir arabulucu olarak görmek istediğini iddia ediyor.
İsrail İçişleri bakanı Ukrayna ve Rusya’dan on binlerce yeni göçmen öngörüyor.
Almanya Şansölyesi Olaf Schulz ile Bennett ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bennett yine Rusya’yı kınamamayı seçti: “İsrail Devleti Ukrayna halkının yanında duruyor, çok fazla insani teçhizat gönderdik. 100 ton teçhizatlı üç uçak, çoğu tıbbi, devam etmeye ve hatta daha fazlasını yapmaya kararlıyız.”
Bennett’ten Mossad Ziyareti: Bennett, beklenen anlaşmanın İsrail için bağlayıcı olmayacağını yineleyerek, İran’ın nükleer programına karşı çalışmaya devam edeceğini söyledi. 
İsrailli Moshe Dayan Merkezi ile SETA, Herzog gezisi öncesinde Tel Aviv’de ortak toplantı yapacak. Etkinlik basına ve halka kapalı olacak.

Dış Politika Gündemi:

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, bu hafta Türkiye ziyareti öncesi iki önemli ziyarette bulundu. Herzog önce Yunanistan’a ardından ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye-İsrail yakınlaşmasının Yunanistan ve GKRY pahasına olmayacağı İsrailli yetkililer tarafından sıklıkla dile getirilmişti. Geçtiğimiz yılın son aylarında ABD’nin EastMed projesinden desteğini çektiğini açıklamasıyla birlikte İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki Doğu Akdeniz ittifakının nasıl şekilleneceği merak konusu olmuştu. İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya satışı gündeme gelmiş hatta bu iddia Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti.[1] Herzog’un bu ziyaretleri ve önceki açıklamalar, İsrail’in Türkiye ile yakınlaşma sürecinde Doğu Akdeniz’deki diğer müttefiklerini kızdıracak bir adım atmaktan kaçındığını gösteriyor. Bunun yanında İsrail gazının Türkiye üzerinden transferinin önünde ciddi ekonomik engeller de bulunuyor.[2]

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Türkiye ile İsrail arasındaki iş birliğini daha kritik bir hale getirebilir. İsrail-Rusya ilişkilerinin merkezinde Suriye meselesi yer alıyor. İsrail’in Rusya’ya karşı net bir tavır takınmamasının ana nedenini, Suriye’deki olası Rus tepkisinden duyduğu endişe teşkil ediyor. Ukrayna krizinin büyüdüğü bir senaryoda, Türkiye ile İsrail’in Suriye’deki ortak hedef ve menfaatleri daha kritik bir noktaya ulaşabilir. Ayrıca, Türkiye-İsrail arasındaki yakınlaşmanın temel eksenlerinden birisi de ortak Orta Asya siyaseti olabilir. Karabağ savaşı esnasında iki ülke Azerbaycan’ın yanında yer alarak dolaylı yoldan stratejik bir iş birliği gerçekleştirmişti. Rusya tehdidinin genişlemesiyle bu bölgedeki iş birlikleri daha fazla önem kazanabilir.[3]

İç Politika Gündemi:

Bu hafta iç politika gündeminde de Rusya-Ukrayna savaşının hâkim olduğu söylenebilir. Rusya’ya karşı yapılan açıklamalarda İsrail hükümetinde bir iki başlılıktan söz edilebilir. Başbakan Bennett halen Rusya’yı direkt kınayan bir açıklama yapmaktan kaçınırken, Dışişleri Bakanı ve bir sonraki Başbakan Yair Lapid yaptığı açıklamalarda Rusya’yı eleştirdi. Açıklamalardaki bu ikilemin kasıtlı bir politik hamle olduğuna inanılıyor.

Muhalefet kanadı ise konu hakkında sessiz kalmayı tercih ediyor. Basında İsrail’in bu tavrının ne denli doğru olduğuna dair tartışmalar yer alıyor. Büyük bir kesim tarafsız kalmanın ülkenin çıkarları açısından en doğrusu olduğuna inanırken, bazı isimler ise İsrail’in bu tavrının uzun vadede Batı ve ABD ile ilişkilerine zarar verebileceğini iddia ediyor. Gündemle alakalı bir yazı kaleme alan eski İsrailli diplomat Michael Oren, mevcut tutumu eleştirerek şu açıklamalarda bulundu:

“Evet, Suriye’de hareket özgürlüğümüzü korumakta menfaatimiz var. Ancak ABD ve Avrupa ile ilişkimiz sadece iyi bir diplomasi değil, aynı zamanda stratejik çıkar ve bunu da korumalıyız. Şu anda -bu tutum sebebiyle- ABD’den eleştiri almaya başlıyoruz ve bu eleştiriler daha da artacak.”[4] 

İsrail açısından savaşın en net sonuçlarından birisi de Rusya ve Ukrayna’dan ülkeye gelen yeni göçmenler olacaktır. İçişleri Bakanı Ayalet Şaked, bölgeden İsrail’e on binlerce yeni göçmenin gelmesini beklediklerini açıkladı. İsrail’in, bu yeni göçmenlerin yerleşimi ve oryantasyon sürecini nasıl yöneteceği Bennett hükümeti açısından önemli bir test olacaktır. Zira sekiz partili hükümet koalisyonunun yerleşimciler konusunda ortak bir tavrı bulunmuyor. Hükümet içi krizler sebebiyle yeni göçmenlerle alakalı meclisteki bazı siyasi mekanizmaların işleyişi zarar görmüş durumda.[5] Ayrıca İsrail’in bu göçmenler için inşa edeceği olası yeni yerleşim yerlerine karşı bazı uluslararası tepkiler şimdiden gelmeye başladı.[6] İsrail hükümeti bu süreçte yerleşim politikaları üzerinden yüzleşeceği baskıları hafifletmek için adımlar atmaktadır. Belki Şeyh Cerrah mahallesi hususunda İsrail Yüksek Mahkemesinin Filistinli aileler lehine verdiği karar, bu tepkileri yatıştırmak için atılan adımlardan biri olarak düşünülebilir.

Referanslar:

  1. https://tr.euronews.com/2022/01/18/cumhurbaskan-erdogan-dan-eastmed-icin-israil-e-yesil-s-k-sartlar-konusulur
  2. https://www.dw.com/tr/israil-gaz%C4%B1-t%C3%BCrkiye-i%C3%A7in-alternatif-olabilir-mi/a-60666085
  3. https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/potential-azerbaijani-mediation-turkish-israeli-relations
  4. https://www.timesofisrael.com/as-government-walks-ukraine-tightrope-opposition-waits-for-a-slip-up/
  5. https://www.timesofisrael.com/as-government-walks-ukraine-tightrope-opposition-waits-for-a-slip-up/ 
  6. https://www.aljazeera.com/news/2022/3/4/israel-ukraine