Siyaset gündemi:
Üçlü İttifak cumhurbaşkanlığı ve başbakan adaylarını açıkladı.
Irak’taki Sadr bloku, Kürdistan Demokrat Partisi ve Egemenlik İttifakı’nı içeren üçlü ittifak, Cumhurbaşkanlığı adayının Reber Ahmed, Başbakan adayının ise Muhammed Cafer El Sadr olacağını açıkladı. Bu arada Kürdistan Demokrat Partisi’nin Bağdat’taki genel merkezi Şii Koordinasyon Çerçevesi ile iltisaklı kişiler tarafından ikinci kez yakıldı. Sonuç olarak parti, bu eylemleri protesto etmek için Bağdat’taki faaliyetlerini durdurma kararı aldı ve Başbakan Kazımi’yi karargahı korumaktan sorumlu güçleri görevden almakla suçladı.
Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin boykot edilmesi ve oturum için bir dizi başka blok nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın ikinci kez seçilmesinin başarısız olmasının ardından Mukteda Sadr tweet atarak şu ifadeleri kullandı: “Sizinle uzlaşı içerisinde olamam. Böyle bir uzlaşı ülkenin sonu demektir.” Partilerin uzlaşmaya dayalı çabaları boşa çıkınca, siyaset gündemi, ilk noktaya geri dönmüş oldu. Görüşmelerin eksiksiz yapılıp yapılmadığının veya cumhurbaşkanının seçilip seçilmemesi bir yana; siyasi partiler arasında 4 ayı aşkındır devam eden çekişmelerin nedeniyle erken seçim anlamsız hale geldi. Buradan yola çıkarak bu dönemde Irak’taki siyaset gündemini şu şekilde resmedebiliriz:
Ekonomi gündemi:
Irak-Lübnan İşadamları Konseyi Başkanı Abdulvedud el-Nusoli, Irak hükümetine, Lübnan’a olan 950 milyon dolar tutarındaki borçlarını ödemesi çağrısında bulundu. Bu meblağ, 1990 öncesi ve 2003 sonrası Lübnan’daki kamu şirketleri ve Irak’taki bakanlıklar ile yapılan proje ve kredi sözleşmelerini kapsamaktadır. El-Nusoli Lübnanlıların borçlarının akaryakıt ve mazot ihracatından ya da bundan sonraki aşamada iki taraf arasında yapılacak bir anlaşma çerçevesinde Irak ham petrolü üzerinden ödenebileceğini söyledi.
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) 2021 yılında, Irak’ın 80 milyar dinarlık alım yaparak Türkiye’den en çok süt ve süt ürünü ithal eden ülkeler arasında ikinci sırada olduğunu açıkladı. İstatistikler, pandemi nedeniyle tedarik zincirinin kesintiye uğramasına rağmen süt ürünleri ihracatının benzeri görülmemiş bir şekilde arttığını gösteriyor.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Qasim Al-Araji, 29 Mart’ta yapılan toplantıda, İsrail’in 1981’de Irak nükleer reaktörünü bombalamasına ilişkin tazminat talebi üzerinde çalışıyor. 1981 tarihli 487 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararına dayanan Irak tazminatı talep etme mekanizmalarını araştıran Al Araji, Irak’ın uluslararası hukuk ve tüzüklere uygun olarak haklarını elde etmesini sağlayan yasal yol ve seçenekler üzerinde duruyor. Bu adımın, tıpkı BAE ve Bahreyn gibi Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmesi gibi Irak ile İsrail arasında da normalleşmeye yol açmasından korkuluyor.
]]>ABD, BAE, Bahreyn, Fas ve Mısır Dışişleri Bakanlarının katılımıyla İsrail’de Negev Zirvesi gerçekleştirildi. |
Bennett, İran destekli Husilerin Suudi Arabistan’a yönelik ‘korkunç saldırısını’ kınadı. |
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Negev Zirvesi öncesinde Ramallah’ta Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. |
Ürdün Kralı II. Abdullah, Batı Şeria ziyaretinde Abbas ile görüştü. Savunma Bakanı Gantz’ın toplantıya katılmaya çalıştığı, ancak Bennett tarafından engellendiği bildirildi. |
Başbakan Naftali Bennett, pazar günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmede bölgenin Tevrat’taki adı olan “Yehuda ve Şomron” yerine “Batı Şeria” terimini kullanınca yerleşimciler ve sağcı milletvekilleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi. |
Hararetli tartışmaların ardından İsrail kabinesi Negev’de 5 yeni yerleşim yeri (4 Yahudi, 1 Bedevi) inşa edilmesini onayladı. |
Şin-Bet ve İsrail polisi tarafından ortak gerçekleştirilen operasyonda onlarca İsrailli Arap DAEŞ ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle göz altına alındı. |
Savunma Bakanı Gantz, Ramazan ayındaki muhtemel gerilimleri görüşmek üzere Amman’da Ürdün kralıyla bir araya geldi. |
Reuters, İran’ın IKBY’de bir villaya gerçekleştirdiği saldırının; Türkiye ve Kuzey Irak yönetimi arasındaki doğal gaz transferi görüşmelerine ABD ve İsrail’in dahil olduğu gerekçesiyle alakalı olduğunu öne sürdü. |
İsrail’de 8 gün içerisinde gerçekleşen 3 saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti. |
İsrail Başbakanı Bennett: “İsrail bir Arap terörü dalgasıyla karşı karşıya.” |
Herzog’u ağırlayan Ürdün kralı, ‘sivilleri hedef alan trajik saldırıları’ kınadı |
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Bnei Brak terör saldırısını kınadı. |
İsrail’in bölgesel müttefikleriyle hava savunma anlaşması üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Globes’un iddiasına göre BAE, Bahreyn ve Fas İsrail’in Demir Kubbe sistemini satın almak istiyor. |
İsrail Başbakanı Bennett, terör saldırılarına karşı Yahudi vatandaşları silahlanmaya çağırdı. |
İsrail Genelkurmay Başkanı: “Saldırılar yurtdışındaki Yahudilere de sıçrayabilir.” |
Aşırı sağcı MK Ben Gvir, Mescid-i Aksa’ya polisler eşliğinde bir baskın düzenledi. |
İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) Cenin’de gerçekleştirdiği tutuklamalar esnasında 3 Filistinli hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 3 kişinin yeni bir saldırı hazırlığında olduğu iddia edildi. |
Türkiye Dışişleri Bakanı, mayıs ayında İsrail’i ziyaret edeceğini söyledi. |
Tarihi bir dönüm noktası: İsrail ve BAE serbest ticaret anlaşması imzaladı. |
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrailli mevkidaşını arayarak İsraillileri hedef alan son saldırıları kınadığını belirtti. |
İsrail heyeti Hartum’da Sudanlı askeri yetkililerle gizlice görüştü. |
Türkler Hayfa limanından vazgeçmiyor: Yılport güvenlik gerekçesiyle Hayfa Limanı ihalesinden diskalifiye edilmesinden sonra mahkemeye başvurdu. |
Dış Politika Gündemi:
İsrail ile bölge ülkeleri arasındaki diplomasi trafiği bu ay da devam etti. Özellikle Ramazan ayında sükûnetin korunması açısından önemli bir rol biçilen Ürdün yönetimiyle üst düzey görüşmeler tüm hızıyla devam etti. Önce İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ardından ise İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog Ürdün’e ziyaret gerçekleştirdi. Önceki ziyaretlerin aksine Herzog’un ziyareti kamuoyundan gizlenmedi.[1]
Ramazan’a kısa bir süre kala İsrail’de art arda gerçekleşen saldırılar sebebiyle gerilim yükselmiş durumda. Geçtiğimiz Ramazan ayında olduğu gibi gerilimin tüm Arap bileşenlerine (İsrailli Araplar, Batı Şeria ve Gazze) sıçraması muhtemel görülüyor. İçeride artması muhtemel bu gerginliklere karşı İsrail, bölge ülkeleriyle yakaladığı olumlu ivme ve oluşturulan ortak hareket etme atmosferinden istifade etmek isteyecektir. İsrail bu diplomatik hamlelerden hedeflediği yansımaları almaya başladı. Ürdün Kralı Abdullah, Filistin Yönetimi Başkanı Abbas ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi sürpriz isimlerden saldırıyı kınayan açıklamalar geldi.[2]
İsrail diğer yandan bu bölgesel bloku yatay ve dikey yönde geliştirme yönünde adımlar atmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı Bennett’in Suudi Arabistan’a Husiler tarafından gerçekleştirilen saldırıları kınayan bir açıklama yayımlaması, bu bölgesel uzlaşıya yeni devletlerin eklenmesi yönünde atılmış bir adım olarak ele alınabilir. İsrailli bir heyetin Sudanlı askeri yetkililerle görüşmesi, BAE ile serbest ticaret anlaşması imzalanması, Türkiye Dışişleri Bakanının mayıs ayında İsrail’i ziyaret edeceğini açıklaması gibi gelişmeler ise dikey genişleme başlığı altında değerlendirilebilir.
İç Politika Gündemi:
Her hafta hükümet içerisinde yeni krizler gündeme gelmeye devam ediyor. Önceki krizlerin aksine bu kez koalisyonun en etkili üç ismi olarak görülen Başbakan Bennett, Dışişleri Bakanı Lapid ve Savunma Bakanı Gantz bizzat karşı karşıya geldi. İddialara göre Savunma Bakanı Gantz, Ramallah’ta Ürdün Kralı Abdullah ile Filistin Yönetimi Başkanı Abbas arasında gerçekleşecek görüşmeye katılmaya hazırlanıyordu. Ancak bu görüşmenin Negev’de gerçekleşen tarihi zirveyle aynı güne denk gelmesi sebebiyle Başbakan Bennett ve Dışişleri Bakanı Lapid’in durumdan rahatsızlık duyduğu ifade edildi. Netice olarak Gantz, Ramallah’taki görüşmeye katılmadı.[3]
Bu olaydan kısa bir süre önce de Savunma Bakanı Gantz’ın Hindistan’a bir gezi planladığını duyurması büyük şaşkınlık yaratmıştı. Zira Gantz’ın Hindistan gezisi ile Başbakan Bennett’in Hindistan gezisi arasında sadece 4 gün vardı.[4] Gantz’ın ofisi daha sonra yaptığı açıklamada Hindistan gezisinin ertelendiğini duyurdu. Başbakan Bennett ise Covid’e yakalanması sebebiyle geziyi ertelemek durumunda kaldı.
Koalisyonun önde gelen isimleri arasındaki bu çekişmeler, liderlerin kendilerini ön plana çıkarma yarışı olarak görülüyor. Bilindiği üzere Savunma Bakanı Gantz, bir önceki hükümetin devam etmesi durumunda şu an Başbakanlık koltuğunda oturuyor olacaktı. Son gelişmeler, Gantz’ın başbakanlık makamından vazgeçmediği şeklinde yorumların yapılmasına sebep oldu.
Referanslar:
Moshe Dayan Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi kıdemli araştırmacısı ve Tel Aviv Üniversitesi Kürt Çalışmaları Programı Başkanı Ofra Bengio’nun “Türkiye İsrail’i Yeniden Faydalı Buluyor” başlıklı yazısında şu hususlara temas ediliyor[1]:
“Türkiye’ye Menfaat Ziyareti” başlıklı yazıda şu hususlar dile getiriliyor[2]:
“İsrail Gaz Sektörü: Şimdi Sıvılaştırma, Sonra Barış” başlıklı yazıda şu hususlara temas ediliyor[3]:
“Hamas’ın Finansörü Genelkurmay Başkanı Kohavi ile Görüştü: Katar Devler Ligine Böyle Yükseldi” başlıklı yazıda şu noktalara temas ediliyor[4]:
“Katar ve Türkiye ile Yakınlaşma: İran’ı Kuşatma Fırsatı” başlıklı yazıda şu noktalara değiniliyor[5]:
“ABD’nin Ortadoğu’daki Hisseleri Düşüşte: Endişelenmeliyiz” başlıklı yazıda şu hususlar dile getiriliyor[7]:
“Körfez Ülkeleri, ABD’nin Nükleer Anlaşmaya Dönmesi Beklentisine Rusya ile Misilleme Yaptı” başlıklı yazıda şu hususlar dile getiriliyor[8]:
“Ukrayna’daki Savaş: Muhammed bin Selman Artık Arzu Edilen Bir Figür” başlıklı yazıda şu konulara temas ediliyor[9]:
Referanslar.
Yahudi din adamı Haim Kanievsky’nin cenazesine 750.000 İsraillinin katıldığı tahmin ediliyor. |
Zoom üzerinden Knesset’e hitap eden Zelensky’nin konuşmasında Ukrayna’da yaşananları Holokost ile karşılaştırması tepki topladı. |
İsrail Başbakanı Bennett: Ne yazık ki, ABD İran’la nükleer anlaşmayı ne pahasına olursa olsun imzalama noktasında kararlı. Bu pahalıya mal olacak. |
İsrail Başbakanı Bennett yayımladığı video mesajda İranlıların Nevruz Bayramını kutladı ve “acımasız ve zalim İran rejiminden” kurtulmalarını diledi. |
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron Fransa’da bir araya geldi. |
İsrail jetleri Yunanistan ev sahipliğindeki bir hava tatbikatına katılacak. Mısır, Kuveyt, Fas ve Suudi Arabistan ise tatbikata gözlemci olarak katılacak. |
Konut fiyatlarındaki artışın ardından İskân ve İnşaat Bakanlığı uygun fiyatlı 10.000 konutu çekiliş usulüyle satışa çıkaracak. |
İsrail Başbakanı Bennett, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Şarm El-Şeyh’te bir araya geldi. |
Singapur Dışişleri Bakanı, İsrailli mevkidaşı ile görüşmesinin ardından Singapur’un Tel Aviv’de büyükelçilik açacağını açıkladı. |
Berşeva’da gerçekleşen bir saldırıda 4 İsrailli hayatlarını kaybetti. |
Üst düzey bir İranlı general, İsrail’in askerlerinden birini öldürmesi durumunda İran’ın derhal intikam alacağını açıkladı. |
İstatistik Bürosunun açıklamasına göre İsrail’de işsizlik oranı %5,6’dan %5,4’e geriledi. |
Putin, Bennett ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Ukrayna konusu ele alınırken Putin, Berşeva’daki saldırıdan ötürü başsağlığı diledi. |
Rusya’nın tepkisinden çekinen İsrail, Ukrayna’nın NSO casus yazılım taleplerini reddetti. |
İsrail, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile BAE, Fas, Mısır ve Bahreyn’in Dışişleri Bakanlarını “tarihi zirvede” ağırlayacak. Walla News’in haberine göre Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi’yi ikna etmek için girişimler sürüyor. |
İsrail Ulaştırma Bakanlığı, Ukrayna savaşından ötürü yaşanan kıtlık endişesi nedeniyle limanlarda tahıl ve hububat taşıyan gemilerin yük boşaltmasına öncelik verileceğini açıkladı. |
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada İsrail Başbakanı Bennett’in yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret edebileceğini belirtti. |
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) yaptığı açıklamada, üst düzey İsrail askeri yetkililerinin Fas’a ilk resmi ziyaretini tamamladığını duyurdu. |
Rusya’nın Suriye Büyükelçisi, İsrail’in Suriye’deki saldırılarının Rusya’yı tepki vermeye kışkırttığı konusunda uyarıda bulundu. |
İsrail medyasında yer bulan iddialara göre İran DMO’nun terör listesinden çıkarılmasına karşılık ABD’nin kendisinden talep ettiği “bölgede gerilimi düşürmeyi alenen taahhüt etme” şartını kabul etmedi. |
Dış Politika Gündemi:
İsrail Başbakanı Bennett, hafta içinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile Şarm El Şeyh’te üçlü bir görüşme gerçekleştirdikten kısa bir süre sonra İsrail Dışişleri Bakanı Lapid’in “tarihi bir zirvede” ABD, BAE, Fas, Bahreyn ve Mısır Dışişleri Bakanlarını ağırlayacağı duyuruldu.[1] Bu zirve bölgede aylardır süren iş birliği arayışları açısından bir dönüm noktası olacaktır. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı açıklamada İsrail Başbakanı Bennett’in yakın zamanda Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirme ihtimalinden bahsetti.[2]
Bölge ülkelerini İsrail ile bu kadar yakın temas kurmaya iten farklı sebeplerden bahsedilebilir. Ancak temelde bütün meseleler ABD’nin yeni bölge politikasına paralel seyretmektedir. İsrail Başbakanı Bennett hafta içinde yaptığı farklı konuşmalarda, ABD’nin İran’la nükleer anlaşmaya dönme konusunda oldukça kararlı olduğunu ve bunun sadece İsrail’i değil bütün bölgeyi etkileyeceğini vurguladı.[3] Şüphesiz artan İran tehdidi bölge ülkeleri arasındaki artan iş birliğinin temel faktörlerinden birisidir. Özellikle Körfez ülkelerinin son dönemde ABD’nin, İran’ın vekilleri aracılığıyla gerçekleştirdiği saldırılara göz yummasından rahatsız olduğu biliniyor.[4] Son olarak İran destekli Husiler, Suudi Aramco şirketinin tesislerine saldırmıştı.
İsrail ile bölge ülkeleri arasında artan iş birliğinin temel konularından bir diğerinin de enerji güvenliği olduğu söylenebilir. Ukrayna savaşıyla birlikte enerji güvenliği uluslararası düzeyde öncelikli gündem maddesi haline geldi. Mısır ve İsrail enerji konusunda birçok noktada ortak hareket ediyor.[5] Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsrail ile enerji güvenliği ve doğal gaz transferi hususunda iş birliğini bu hafta tekrar gündeme getirmesi iki ülke arasındaki yakınlaşmada bu konu başlıklarının temel gündem maddelerinden biri olduğunu gösteriyor.[6] Ürdün ve BAE’nin İsrail ile yenilenebilir enerji projeleri geliştirmek için iş birliği yapma hususunda bir anlaşmaya vardıkları ifade edilmişti. Enerji güvenliği gibi hassas bir konuda ortak projelerin geliştirilebilmesi için ülkeler arasındaki iş birliğinin daha da artması, karşılıklı güvenin gelişmesi gerekmektedir. Bu görüşmeler, bölgedeki enerji sektörünün geleceği açısından belirleyici olacaktır. Söz gelimi, İsrail’in Mısır’ın sıvılaştırma tesislerini kullanması yahut Türkiye’ye doğal gaz transferi yapması gibi kritik meseleler bu ülkelerin ikili ilişkilerde hangi noktaya ulaşacaklarıyla doğru orantılı olacaktır.[7]
İç Politika Gündemi:
İsrail iç politikasının gündeminde bu hafta Berşeva’da gerçekleştirilen bıçaklı saldırı yer aldı. Saldırıyı gerçekleştiren kişinin İsrail vatandaşı bir bedevi olması ve saldırının bir Arap partisi hükümet koalisyonundayken gerçekleşmesi tepkilerin artmasına sebep oldu. Her ne kadar Ra’am Partisi saldırıyı net ve hızlı bir biçimde kınasa da kamuoyu tepkisinden kurtulamadı.[8] Ra’am Partisinin çalışmaları neticesinde İsrail bütçesinde başta Negev bölgesi olmak üzere Arap vatandaşların yaşadığı bölgelere yatırım maksadıyla ciddi bir bütçe ayrılmıştı.[9] Ra’am Partisi lideri Mansur Abbas’ın siyasi söylemi de Arap sektöründeki yüksek suç oranlarını düşürmek üzerine kuruluydu.
Muhalefet lideri Benyamin Netanyahu saldırı sonrası yaptığı açıklamada Bennett ve Lapid’i, Negev’i önce Ra’am Partisine şimdi de kana susamış İslamcı teröristlere teslim etmekle itham etti.[10] Ana muhalefet partisi Likud’dan farklı isimlerden de hükümeti zayıflıkla ve Negev’de kontrolü kaybetmekle suçlayan açıklamalar geldi.[11] Koalisyondan bazı isimler ise Netanyahu ve partisini bu olayı siyasete alet etmekle suçladı.
Referanslar:
“Katar’ın Bölgesel Ve Uluslararası Statüsü Yükselişte” başlıklı yazıda şu hususlara temas ediliyor[1]:
“Hizbullah, Lübnan ve Körfez ile Uzlaşma: Çıkmaz” başlıklı yazıda şunlara değiniliyor[2]:
“Suudi Veliaht Prens’in İsrail ve İran’a Mesajları” başlıklı yazıda şu konular dile getiriliyor[3]:
“Suudi Arabistan ve BAE Ukrayna Sahasında Oynuyor” başlıklı yazıda şunlara temas ediliyor[4]:
“İsrail’in Türkiye ile Yeniden Alevlenen Ateşinin Ardında Arabuluculuk Tutkusu Olan Bir Haham” başlıklı yazı, Haham Marc Schneier’ın, Herzog ve Erdoğan’ı bir araya getirmedeki rolünü anlatıyor[5]:
Erdoğan-Herzog görüşmesiyle alakalı İsrail basınında çeşitli değerlendirmeler yer aldı:
Referanslar:
İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, ABD’li mevkidaşı Blinken ile Letonya’da bir araya geldi. Blinken, ABD’nin İsrail’in Ukrayna’daki arabuluculuğunu “çok takdir ettiğini” söyledi. |
Dışişleri Bakanı Lapid: Savaş, müttefiklerimizin olduğunu ancak güvenliğimizin yalnızca bizim elimizde olması gerektiğini hatırlatıyor. |
Netanyahu, İran ile nükleer anlaşma konusunda: İranlılar aslanlar gibi savaşıyorlar; Bennett, Lapid ve Gantz tavşanlar gibi teslim oluyor. |
Ukrayna Büyükelçisi: İsrail hükümeti bize koruyucu ekipman sağlamıyor, neden korkuyor? |
Bennett: İsrail, Ukrayna’dan gelen Yahudi mültecilere odaklanacak. |
İçişleri Bakanı Ayelet Şaked: Rus işgali nedeniyle ülkelerinden kaçan Yahudi olmayan 5.000 Ukrayna vatandaşı için geçici vize kotasının kararlaştırıldığını söyledi. |
İran haber ajansının bildirdiğine göre, bu hafta Şam bölgesinde İsrail’e atfedilen bir saldırıda iki Devrim Muhafızı öldü. Devrim Muhafızları yaptığı açıklamada, “Şüphesiz Siyonist rejim bu suçun cezasını ödeyecektir” dedi. |
14 yıl sonra bir ilk: Herzog, Erdoğan ile bir araya geldi. |
Türkiye Dışişleri Bakanı önümüzdeki ay İsrail’i ziyaret edecek. |
İsrail Genelkurmay Başkanı Kohavi Bahreyn’i ziyaret ederek ülkenin üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir araya geldi. |
ABD Senatosu, Demir Kubbe önleyicileri için 1 milyar dolarlık finansmanı onayladı. |
Bennett, Demir Kubbe’nin finansmanını onayladığı için ABD’ye teşekkür etti: Biden sözünü tuttu. |
Dokuz aylık bir mücadelenin ardından Filistinlilerin aile birleşimini yasaklayan vatandaşlık yasası, 45 lehte ve 15 aleyhte oyla kabul edildi. Hem Birleşik Arap Listesi (Ra’am) hem de Meretz partileri yasaya karşı çıktı. İçişleri Bakanı Şaked: Bu, basit siyasi menfaatler için terk edilmemesi gereken, ulusal güvenliğimiz için önemli, Siyonist bir yasadır. |
Yaptırımların ardından Yad Vaşem müzesi, Roman Abramovich’in bağışlarını askıya aldı. |
Kudüs’teki gerilimin arka planında: Dışişleri Bakanı Lapid, Amman’da Ürdün Kralı ile görüştü. |
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell: İran nükleer anlaşma müzakerelerinde duraklamaya ihtiyaç var. |
İsrail basınında Bennett’in Zelensky’den savaşı durdurmak için Putin’în taleplerini kabul etmesini istediği iddiaları yer bulmuştu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Danışmanı yaptığı açıklamada bunu reddetti: Bennett bizden Rusya’nın taleplerini kabul etmemizi istemedi. |
Ukrayna’nın İsrail elçisi Yevgen Korniychuk, İsrail’in savunma yardımı sağlayarak, mültecileri kabul ederek ve Rusya’ya karşı net bir tavır alarak Ukrayna’yı desteklemek için yeterince çaba göstermediğini söyledi ve İsrail’i Moskova’dan korkmakla suçladı. |
Knesset Sözcüsü Mickey Levy, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky’nin önümüzdeki günlerde Zoom üzerinden İsrail parlamentosuna hitap etmesinin planlandığını söyledi. |
Lapid, Ukrayna ile alakalı görüşmeler için Romanya ve Slovakya’ya gidecek, sınır kurtarma çalışmalarını ziyaret edecek. |
Hamas ve İslami Cihad, Türkiye’yi Herzog’a ev sahipliği yaptığı için kınadı. |
Dış Politika Gündemi:
İsrail medyasında bu hafta öne çıkan önemli gelişmelerden birisi İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye ziyareti oldu. Görüşme sonrası iki lider ortak basın açıklaması düzenledi. Erdoğan’ın konuşmasında ticaret, enerji ve enerji güvenliği gibi başlıklarda iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi vurgusu dikkat çekti. Herzog ise konuşmasını daha genel bir çerçevede gerçekleştirerek: “Geçmişteki anlaşmazlıklar kendi kendine ortadan kalkmaz. Fakat biz iki halk, iki ülke her alanda derinlemesine bir diyalog içerecek güven ve saygı yolculuğuna çıkmayı seçiyoruz.” ifadelerini kullandı.
İsrail medyasında görüşmeyle alakalı olumlu yorumlar ve manşetler ön plana çıkarken görüşmeyle alakalı değerlendirmelerde bazı endişelere de temas edildi. Özellikle, Türkiye’nin Müslüman Kardeşler ve Hamas ideolojisine yönelik tutumunda bir değişimin olup olmayacağı, Filistin ve Gazze noktasındaki anlaşmazlıkların ikili ilişkilerin geleceğini nasıl etkileyeceği ile alakalı soru işaretleri dile getirildi.[1][2] Bu noktada Herzog’un iki ülkenin her konuda anlaşamayacağını peşinen kabul etmeliyiz açıklamasına değinmekte fayda var. Haaretz gazetesinde yayınlanan bir köşe yazısı da görüşmelerin bütün anlaşmazlıkları (Filistin meselesi, Hamas-Türkiye, Mescid-i Aksa’nın statüsü, yerleşim faaliyetleri) bir bütün halinde çözmeyeceği ancak bu anlaşmazlıklara rağmen iki ülke arasında süregelen yakın ticari ve istihbari iş birliklerinin olduğuna dikkat çekiyor.[3]
ABD’nin bölgeden çekilme stratejisine paralel olarak İsrail’in İbrahim Anlaşmaları ile başlayan bölgesel bir blok oluşturma çabası son dönemde İsrail basınında sıkça yer bulmuştu. İsrail’in Ankara ile temaslarının, bu çerçevede değerlendirilmesi mümkündür. Bölgede süper gücün olmadığı bir denklemde önemli bir bölgesel güç olarak Türkiye’nin ehemmiyeti artacaktır. Devam eden nükleer görüşmeler ışığında İran tehdidini derin bir biçimde hisseden İsrail için Türkiye ile kurulacak ılımlı ilişkiler daha stratejik bir hale gelmiştir. Türkiye ise İsrail ile yakınlaşma üzerinden bölgedeki -özellikle Doğu Akdeniz’deki- rolünü geliştirmek istemektedir.
İkili ilişkiler açısından yakın dönemde geçilmesi gereken bazı önemli testler bulunuyor. Ukrayna’dan gelmesi beklenen çok sayıda mülteci için hızlandırılması planlanan yerleşim yeri inşaatları bunlardan birisi olarak ele alınabilir. Türk Dışişlerinin, İsrail yerleşim politikalarına yönelik kınama mesajları alışılagelmiş bir durum. Ayrıca Pesah Bayramının Ramazan ayına denk gelmesiyle birlikte birçok radikal Yahudi’nin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi bekleniyor. Türkiye’nin bu duruma nasıl bir tepki vereceği ve İsrail’in bu tepkiyi nasıl karşılayacağı ilişkilerin gidişatı açısından önemli olacaktır.
İç Politika Gündemi:
İsrail’de hükümet, Ramazan ayında yaşanacak olası gerilimlere hazırlanıyor. Her Ramazan ayında olduğu gibi Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da gerilimin tırmanması bekleniyor. Özellikle Yahudi Pesah bayramının Ramazan ayına denk gelmesi ve Şeyh Cerrah mahallesinde yaşanan son gelişmeler, gerilimin tırmanma ihtimalini artırıyor. Zira birçok radikal Yahudi grup, bu tür özel günlerde Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenliyor. Dışişleri Bakanı Lapid’in Amman’da Ürdün Kralı Abdullah ile yaptığı görüşmenin temel konu başlığını bu mesele teşkil etti.[4]
İç politikada gündemi meşgul eden bir diğer konu ise tartışmalı vatandaşlık yasasının kabulü oldu. Filistinli ailelerin birleşimini engelleyen yasa, uzun süredir tartışılıyordu. Hükümet koalisyonundan solcu Meretz ve İslamcı Ra’am partileri yasa aleyhinde oy kullandı. Ancak yasa meclisten geçti.
İsrail Parlamentosu Knesset’in ara tatile girmesiyle birlikte bir rapor hazırlayan Haaretz gazetesi bu dönemde Bennett hükümetinin rekor sayıda oylama kaybettiğini bu durumun hükümet içinde gittikçe derinleşen bir krize işaret edebileceğini belirtti.[5]
Referanslar:
“Başkanların Oyunu: Sisi’nin Jesti, Herzog’un Gezileri, Erdoğan’ın Hedefleri ve İsrail’in Doğu Akdeniz’deki Statüsü” başlıklı yazıda şu hususlara değiniliyor:
“Körfez Ülkeleri Savaşın Başlamasından Bu Yana Büyük Zarara Uğradı” başlıklı yazıda Rusya-Ukrayna savaşının Körfez ülkelerinin yatırımlarına etkisi inceleniyor:
“Putin’in Büyük Parası ve Biden’ın Uçakları Arasında: BAE’nin Çıkarları” başlıklı yazıda BAE’nin BM Güvenlik Konseyindeki Rusya’yı kınama oylamasında çekimser kalmasının sebepleri ele alınıyor:
“Erdoğan, Ukrayna’daki Savaş Sonrası Avrupa’nın Ana Kazananı Olabilir” başlıklı yazıda Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında takındığı tavır değerlendiriliyor:
Referanslar:
NSO Grup, Calcalist gazetesine hakaret davası açtı. Calcalist gazetesinde yayınlanan rapor sonrası Pegasus casus yazılım soruşturması genişletilmişti. |
Ukrayna’nın İsrail Büyükelçisi: Bir Yahudi olarak Zelensky’nin İsrail’den yüksek beklentileri var. |
İsrail de dahil olmak üzere BM Genel Kurulu ezici bir çoğunlukla Rusya’yı kınadı. |
Savunma Bakanı Gantz, Gazze’den İsrail’e giden işçi sayısını artırmak istiyor. |
İsrail Başbakanı Bennett, Zelensky ve Putin’le peş peşe telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. |
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Lefkoşa’da: Türkiye ile ilişkilerde herhangi bir gelişme Kıbrıs’ın pahasına olmayacak. |
İbranice açıklama yayınlayan Zelensky: Yahudiler, Ukraynalılar öldürüldüğü için seslerini yükseltmeli. |
Vize muafiyetine giden yolda adım: İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri cezai bilgi paylaşım anlaşması imzaladı. |
Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistinlilerle çatışma çözülürse İsrail “potansiyel müttefik” olur. |
İsrail, Rus oligarkların, ABD yaptırımlarını aşmak için ülkeye yat ve özel jet kaçakçılığı yapmasını engelleyecek. |
Zelensky, Bennett’in kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi: “İlişkilerimiz kötü değil, hiç de fena değil. Ama ilişkiler böyle zamanlarda, en zor anlarda, yardıma ve desteğe ihtiyaç duyulduğunda sınanır. Ve onun [Bennett] bayrağımıza sarılı olduğunu hissetmiyorum.” |
Lviv komutanı Times of Israel gazetesine açıklamada bulundu: İsrail’den hava savunmasına ihtiyacımız var, iyi niyet açıklamalarına değil. |
Yad Vaşem Müze Müdürü: Rusya, Holokost’u sahte ‘denazifikasyon’ iddiasıyla önemsizleştiriyor. |
ABD, İran ile nükleer anlaşmanın yakın olduğunu, ancak bazı aşılması zor engellerin devam ettiğini söyledi. |
Bennett, “çeşitli aktörlerin” İsrail’i Rusya ile Ukrayna arasında tarafsız bir arabulucu olarak görmek istediğini iddia ediyor. |
İsrail İçişleri bakanı Ukrayna ve Rusya’dan on binlerce yeni göçmen öngörüyor. |
Almanya Şansölyesi Olaf Schulz ile Bennett ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bennett yine Rusya’yı kınamamayı seçti: “İsrail Devleti Ukrayna halkının yanında duruyor, çok fazla insani teçhizat gönderdik. 100 ton teçhizatlı üç uçak, çoğu tıbbi, devam etmeye ve hatta daha fazlasını yapmaya kararlıyız.” |
Bennett’ten Mossad Ziyareti: Bennett, beklenen anlaşmanın İsrail için bağlayıcı olmayacağını yineleyerek, İran’ın nükleer programına karşı çalışmaya devam edeceğini söyledi. |
İsrailli Moshe Dayan Merkezi ile SETA, Herzog gezisi öncesinde Tel Aviv’de ortak toplantı yapacak. Etkinlik basına ve halka kapalı olacak. |
Dış Politika Gündemi:
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, bu hafta Türkiye ziyareti öncesi iki önemli ziyarette bulundu. Herzog önce Yunanistan’a ardından ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye-İsrail yakınlaşmasının Yunanistan ve GKRY pahasına olmayacağı İsrailli yetkililer tarafından sıklıkla dile getirilmişti. Geçtiğimiz yılın son aylarında ABD’nin EastMed projesinden desteğini çektiğini açıklamasıyla birlikte İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki Doğu Akdeniz ittifakının nasıl şekilleneceği merak konusu olmuştu. İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya satışı gündeme gelmiş hatta bu iddia Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmişti.[1] Herzog’un bu ziyaretleri ve önceki açıklamalar, İsrail’in Türkiye ile yakınlaşma sürecinde Doğu Akdeniz’deki diğer müttefiklerini kızdıracak bir adım atmaktan kaçındığını gösteriyor. Bunun yanında İsrail gazının Türkiye üzerinden transferinin önünde ciddi ekonomik engeller de bulunuyor.[2]
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Türkiye ile İsrail arasındaki iş birliğini daha kritik bir hale getirebilir. İsrail-Rusya ilişkilerinin merkezinde Suriye meselesi yer alıyor. İsrail’in Rusya’ya karşı net bir tavır takınmamasının ana nedenini, Suriye’deki olası Rus tepkisinden duyduğu endişe teşkil ediyor. Ukrayna krizinin büyüdüğü bir senaryoda, Türkiye ile İsrail’in Suriye’deki ortak hedef ve menfaatleri daha kritik bir noktaya ulaşabilir. Ayrıca, Türkiye-İsrail arasındaki yakınlaşmanın temel eksenlerinden birisi de ortak Orta Asya siyaseti olabilir. Karabağ savaşı esnasında iki ülke Azerbaycan’ın yanında yer alarak dolaylı yoldan stratejik bir iş birliği gerçekleştirmişti. Rusya tehdidinin genişlemesiyle bu bölgedeki iş birlikleri daha fazla önem kazanabilir.[3]
İç Politika Gündemi:
Bu hafta iç politika gündeminde de Rusya-Ukrayna savaşının hâkim olduğu söylenebilir. Rusya’ya karşı yapılan açıklamalarda İsrail hükümetinde bir iki başlılıktan söz edilebilir. Başbakan Bennett halen Rusya’yı direkt kınayan bir açıklama yapmaktan kaçınırken, Dışişleri Bakanı ve bir sonraki Başbakan Yair Lapid yaptığı açıklamalarda Rusya’yı eleştirdi. Açıklamalardaki bu ikilemin kasıtlı bir politik hamle olduğuna inanılıyor.
Muhalefet kanadı ise konu hakkında sessiz kalmayı tercih ediyor. Basında İsrail’in bu tavrının ne denli doğru olduğuna dair tartışmalar yer alıyor. Büyük bir kesim tarafsız kalmanın ülkenin çıkarları açısından en doğrusu olduğuna inanırken, bazı isimler ise İsrail’in bu tavrının uzun vadede Batı ve ABD ile ilişkilerine zarar verebileceğini iddia ediyor. Gündemle alakalı bir yazı kaleme alan eski İsrailli diplomat Michael Oren, mevcut tutumu eleştirerek şu açıklamalarda bulundu:
“Evet, Suriye’de hareket özgürlüğümüzü korumakta menfaatimiz var. Ancak ABD ve Avrupa ile ilişkimiz sadece iyi bir diplomasi değil, aynı zamanda stratejik çıkar ve bunu da korumalıyız. Şu anda -bu tutum sebebiyle- ABD’den eleştiri almaya başlıyoruz ve bu eleştiriler daha da artacak.”[4]
İsrail açısından savaşın en net sonuçlarından birisi de Rusya ve Ukrayna’dan ülkeye gelen yeni göçmenler olacaktır. İçişleri Bakanı Ayalet Şaked, bölgeden İsrail’e on binlerce yeni göçmenin gelmesini beklediklerini açıkladı. İsrail’in, bu yeni göçmenlerin yerleşimi ve oryantasyon sürecini nasıl yöneteceği Bennett hükümeti açısından önemli bir test olacaktır. Zira sekiz partili hükümet koalisyonunun yerleşimciler konusunda ortak bir tavrı bulunmuyor. Hükümet içi krizler sebebiyle yeni göçmenlerle alakalı meclisteki bazı siyasi mekanizmaların işleyişi zarar görmüş durumda.[5] Ayrıca İsrail’in bu göçmenler için inşa edeceği olası yeni yerleşim yerlerine karşı bazı uluslararası tepkiler şimdiden gelmeye başladı.[6] İsrail hükümeti bu süreçte yerleşim politikaları üzerinden yüzleşeceği baskıları hafifletmek için adımlar atmaktadır. Belki Şeyh Cerrah mahallesi hususunda İsrail Yüksek Mahkemesinin Filistinli aileler lehine verdiği karar, bu tepkileri yatıştırmak için atılan adımlardan biri olarak düşünülebilir.
Referanslar:
Zelensky, İsrail’in Ukrayna ve Rusya arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmasını önerdi. |
Bennett ve Zelensky, Ukrayna liderinin Kudüs’te bir arabuluculuk zirvesi önerisinin ardından telefonda konuştu. |
İsrail Dışişleri Bakanı Lapid Romanya gezisi esnasında yaptığı açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali için hiçbir gerekçenin olmadığını” ifade etti. |
İsrail Rusya’ya herhangi bir yaptırım uygulamasa da Fiverr ve Wix gibi İsrailli büyük teknoloji şirketleri Rusya’daki faaliyetlerini donduruyor. |
İsrail hükümetinin Yahudi olmayan Ukraynalı mültecilere yönelik tutumu eleştiri çekmeye devam ediyor. Baskıların ardından İçişleri Bakanı Şaked ve Başbakan Bennett yaptıkları açıklamayla mülteci kotasını esnettiklerini, İsrail’de akrabası olan kişilerin 5000 kişilik kotaya dahil edilmeden ülkede kalabileceklerini açıkladılar. |
Ukrayna’nın İsrail’deki büyükelçiliği, İsrail’in Rus işgalinden kaçan Ukraynalı mültecilerin ülkeye girişine yönelik koyduğu kotayı kaldırmak için Yüksek Adalet Divanı’na sunulan dava dilekçesini destekliyor. |
Slovakya ziyaretinde açıklamalarda bulunan İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, İsrail’in Rusya’ya yönelik yaptırımları atlatmak için bir seçenek olmayacağını vurguladı. |
Yad Vaşem Müzesi, Zelensky’nin müzede konuşma yapma talebini reddetti. |
İsrail, Ukrayna’dan gelecek göçmenler için giriş prosedürlerini önemli ölçüde azaltacak. |
Bloomberg Gazetesinin haberine göre Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail, ABD’ye İran’a karşı güvenlik alanında garanti sağlaması için baskı yapıyor. |
İran, Irak’taki füze saldırılarının İsrail’in stratejik merkezini hedef aldığını iddia ediyor. Bu saldırının, geçen hafta Suriye’nin başkenti Şam yakınlarında bir İsrail hava saldırısında öldüğü iddia edilen iki Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanının ölümüne bir yanıt olduğu düşünülüyor. |
İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve bir takım üst düzey komutanlar güvenlik görüşmeleri için ABD’ye gitti. İsrail Genelkurmay Başkanı Kohavi, geçen hafta Bahreyn’de bir görüşme gerçekleştirmişti. Aynı hafta Kohavi’nin Katarlı mevkidaşı ile görüştüğü iddiaları da basında yer almıştı. |
Netanyahu, İran’ın Erbil’de ABD konsolosluğuna yakın bir bölgeye füzelerle saldırmasından sonra dahi Viyana’da nükleer görüşmelerin sürmesini “absürt” olarak nitelendirdi. |
Kazablanka (Fas) ile Tel Aviv arasında direkt uçuşlar başladı. |
Zelensky pazar günü Zoom üzerinden İsrail Parlamentosuna hitap edecek. |
Ekonomi Bakanı Liebermann’ın kabine toplantısında kullandığı, “Bazı Belediye Başkanları sadece Ukraynalı kadınları istiyor” şeklindeki ifade tepki çekti. Liebermann daha sonra açıklaması nedeniyle özür diledi. |
Göç ve Göçmenlik Bakanı Pnina Tamano-Shata Ukraynalı mültecilere yönelik düzenlenen kabine toplantısında “Bu beyaz adamın ikiyüzlülüğü. Savaştan kaçan Etiyopyalı Yahudilerin göçünü hızlandırmak için de çalışmalıyız” açıklamasında bulundu. |
Haaretz gazetesine dayandırılan habere göre İsrail, şubat ayının ortasında İran’ın Kirmanşah eyaletinde bulunan DMO’ya ait İHA filosuna drone saldırısı düzenledi ve saldırıda yüzlerce drone hasar gördü. |
İran, İsrail için çalışan ve İran’ın Fordo kentindeki yeraltı nükleer tesislerini sabote etmeye çalışan kişileri tutukladığını bildirdi. |
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov yaptığı açıklamada Rusya’ya yönelik yaptırımların nükleer müzakereleri etkilemeyeceğine dair ABD’den garanti aldıklarını söyledi. Nükleer görüşmeler, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik yaptırımların Tahran’la bağlarını etkilemeyeceğine dair güvence talep etmesi üzerine durdurulmuştu. |
İsrail hükümet sitelerine siber saldırı gerçekleştirildi. Sitelere bir saat boyunca ulaşılamadı. |
İsrail Dışişleri Bakanı Ukraynalı mevkidaşı ile savaşın başlamasından bu yana ilk kez görüştü. İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, “Bakan (Kuleba), arabuluculuk çabalarımız ve yaptırımlar konusundaki tutumumuz için İsrail’e teşekkür etti” açıklamasında bulundu. |
İsrail Kamu Güvenliği Bakanının milletvekillerin Mescid-i Aksa ziyaretlerini sınırlama teklifi başsavcı tarafından reddedildi. |
ABD, DMO’nu yabancı terörist organizasyonlar listesinden çıkarmayı değerlendiriyor. Haber sitesi Axios bunun karşılığında İran’ın bölgede gerilimi düşürme taahhüdünde bulunacağını iddia etti. |
Başbakan Bennett ve Dışişleri Bakanı Lapid’den ortak açıklama: “Devrim Muhafızları Amerikalılar dahil binlerce insanı katletmiş bir terör örgütüdür. ABD’nin teröristlerin boş vaatleri karşılığında en yakın müttefiklerini terk etmeyeceğine inanıyoruz.” |
Dört Doğu Kudüs sakini Hamas bağlantısı sebebiyle gözaltına alındı. Tutukluların arasında Türkiye’de silah eğitimi almış ve Türkiye’den Hamas’a para aktarılmasında aktif rol oynamış isimlerin olduğu iddia ediliyor. |
Dış Politika Gündemi:
İran’ın Erbil saldırısı ile başlayan hafta İsrail-İran çatışması açısından önemli sayılabilecek olaylara şahitlik etti. İran tarafı Erbil’deki saldırılarda İsrail’in stratejik merkezlerini hedef aldığını iddia ederken İsrail tarafı konuyla alakalı bir açıklamada bulunmadı. İsrail medyasında İran’ın bu saldırısının arkasında şu iki olayın olabileceği iddiaları yer buldu:
Axios’un iddiasına göre İran’ın bölgede gerilimi düşürme taahhüdüne karşılık, ABD DMO’yu terör listesinden çıkarmayı planlıyor.[2] Erbil’de, ABD Konsolosluğuna yakın bir noktada gerçekleşen bu saldırılar, İran’ın ABD yönetiminden istediğini alamadığı bir senaryoda ne tür taşkınlıklar yapabileceğine dair bir işaret taşıyor olabilir. İsrail Başbakanı Bennett ve Dışişleri Bakanı Lapid ise yayınladıkları ortak mesajda, ABD’nin teröristlerin boş vaatlerine kanarak asıl müttefiklerini yüz üstü bırakmayacağına inandıklarını ifade ettiler.
Bennett ve Lapid’in bu temennilerinin yanında ABD’nin Biden döneminde bölgedeki müttefiklerinin çıkarlarıyla çelişen bir dış politika takip ettiğini belirtmek gerekir. Bu durumun İsrail’i, bölgesel müttefikleriyle savunma alanında daha fazla işbirliğine itmesi muhtemel gözükmektedir. ABD’nin İsrail’i EUROCOM’dan Mısır, Bahreyn, BAE, Ürdün gibi bölge ülkelerinin yer aldığı CENTCOM’a taşıması, Washington yönetiminin böylesi bir bölgesel işbirliği fikrini destekleyeceğinin işareti olarak ele alınabilir. İsrail askeri yetkilileri bu işleyişe uygun olarak hem bölgedeki müttefikleri ile hem de ABD güvenlik yetkilileriyle son birkaç haftadır çeşitli temaslarda bulunmaya devam ediyor.[3] Bu görüşmelerin temel gündem maddesinin İran tehdidi olduğu noktasında ise şüphe yok.
İç Politika Gündemi:
İsrail hükümetinin Ukraynalı mültecilere yönelik uyguladığı politikalar ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. İçişleri Bakanı Ayalet Şaked geçtiğimiz hafta Yahudi olmayan Ukraynalı mülteci kabulüne 5000 kişilik kota getirdiklerini açıklamıştı.[4] Bu kota ve güvenlik noktalarındaki sıkı uygulamalar üzerine hükümete çeşitli eleştiriler gelmişti. Bunun ardından hükümet ülkeye giriş prosedürlerinde bir kolaylaştırmaya gitmesinin yanı sıra kota konusunda da daha esnek davranmaya başladı.[5] Hükümet koalisyonun solcu partisi Meretz’in bu süreçte parçası olduğu hükümetin ayrımcı uygulamalarına sessiz kalması kendi tabanında özellikle tepki çekti. Meretz Partisi ve milletvekilleri sol değerlere ihanet etmekle, Netanyahu ve Şaked gibi sağcı isimlere benzemekle itham edildi.[6] Bu kriz hükümet koalisyonunda Meretz üzerindeki baskıyı artıracaktır. Şimdiye kadar hükümet koalisyonu içerisinde sorunsuz/uyumlu bir yol takip eden Meretz Partisi temsilcilerinin bu baskıyla nasıl başa çıkacağı hükümetin devamlılığı açısından önemli olacaktır. Hükümetin yakın zamanda alması gereken Meretz Partisinin görüşlerine ters kararlarda (yerleşim yeri inşası gibi) sol seçmenin baskısı daha sert hissedilebilir. Meretz, kendi kitlesinden gelen baskılar sebebiyle koalisyonda daha prensipli bir duruş sergilemeye başlarsa bu durum, hükümet içerisinde yeni bir krize yol açabilir.
Referanslar:
Bir hafta boyunca yaşanan en önemli gelişmeler |
24 Şubat: Erdoğan: Rusya’nın Ukrayna saldırısı barışa vurulan sert bir darbedir. |
24 Şubat: Ukrayna, Türkiye’den İstanbul ve Çanakkale boğazlarını Rus gemilerine kapatmasını talep etti. |
25 Şubat: Türkiye: Montrö Sözleşmesi’ni uygulayacağız, ancak Rus savaş gemilerinin Karadeniz’e ulaşmasını engelleyemeyiz. |
26 Şubat: Türkiye: Ukrayna krizi nedeniyle turizm sektöründe büyük kayıp yaşanacağı konusunda uyarı yapıldı. |
27 Şubat: Ankara, Moskova ve Kiev arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı. |
1 Mart: İçişleri Bakanlığı, Şırnak ve Mardin’de PKK’ya karşı operasyon başlattı. |
1 Mart: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rus mevkidaşı ile görüşerek ateşkes ilan edilmesinin gerekliliğini vurguladı. |
1 Mart: Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani Türkiye ziyaretinde NATO üyeliği için talepte bulundu. |
2 Mart: Türk yetkili: Avrupa, Soğuk Savaş’tan bu yana en kötü güvenlik kriziyle karşı karşıya. |
2 Mart: Katar-Türkiye askeri komisyonu 4’üncü toplantısını Ankara’da gerçekleştirdi. |
2 Mart: Ukrayna, yeni İHA’ları teslim eden Türkiye’ye teşekkür etti. |
3 Mart: Cumhurbaşkanı Erdoğan MHP lideri Devlet Bahçeli ile başkent Ankara’da bir araya geldi. |
3 Mart: Türkiye, Rusya’nın Ukrayna müdahalesi konusunda karamsar olduğunu ve krizin sonunun görünmediğini açıkladı. |
3 Mart: Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi’’nin Ankara ziyareti sırasında Suriyeli mültecilerin gönüllü dönüşü için ortak çabalar ele alındı. |
3 Mart: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile insani yardım koridorlarıyla ilgili bir telefon görüşmesi yaptı. |
4 Mart: Türkiye’de enflasyon yükselmeye devam etti ve yıllık enflasyon oranı %54,4 olarak kaydedildi. |
4 Mart: Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli istifa etti, yerine Vahid Kirişçi atandı. |
4 Mart: Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kazakistan Başbakanı ile görüştü. |
4 Mart: ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Türkiye’ye geldi. |
Yeni atama ve görevlendirmeler
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, görevden af talebinde bulundu. Yerine Vahid Kirişçi atandı.
1960’da Kahramanmaraş’ta doğan Kirişçi, Adana Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun oldu. İngiltere Cranfield Üniversitesi’nde doktora yapan Kirişçi 3 çocuk babasıdır. AK Parti’nin eski milletvekillerinden olan Kirişçi, parti içindeki İslami akıma yakın isimlerdendir.
İç politika gündemi
Özet: İç politikada yaşanan en önemli gelişme, İçişleri Bakanlığı’nın Şırnak’ta terör örgütü PKK’ya yönelik yeni bir operasyonun başlatıldığını duyurması oldu.
Bakanlık, harekatın ismini “Eren Kış-28 Şehit Jandarma Er Adem Erbaş Operasyonu” olarak belirledi. Operasyonun hedefi, PKK unsurlarını ülkeden tamamen çıkararak, bölgede yayılan teröristleri etkisiz hale getirmek.
Operasyon ismini, 11 Ağustos 2017’de PKK’lı teröristlerin şehit ettiği Eren Bülbül isimli gençten aldı. Siyasi açıdan bakıldığında, PKK’nın tasfiyesinin Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürtler üzerindeki siyasi etkisini azaltmaya katkıda bulunduğuna inanılıyor.
Muhalefet kanadında ise halen 6 parti arasında görüşmeler sürüyor. Ukrayna’da yaşananların iç politikaya yansımasına rağmen, muhalefetin yüzde 54’e varan enflasyon eleştirisi dışında bir açıklaması olmadı.
Muhalefet partileri ikinci toplantısını 28 Şubat’ta yaptı. Ancak 12 Şubat’ta yapılan ilk toplantı kadar ilgi görmedi. Bunun nedeni Rusya-Ukrayna olayının gündemi yoğun bir şekilde meşgul etmesiydi.
Millet ittifakının isminin, 4 partinin katılımı ve özellikle Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun talebiyle “Büyük Millet İttifakı” şeklinde değişebileceğine ilişkin haberler sızdı.
Muhalefet partileri, cumhurbaşkanlığı sisteminden parlamenter sisteme geçiş hedeflerine ulaşmanın zor olduğunu kabul ediyor. Zira ne şimdi ne de seçimden sonra 400 milletvekilinin 360’ından onay almak kolay değil. Hiçbir parti tek başına sistemi değiştiremeyeceğinden, muhalefet parlamenter sistem çağrısı ile başkanlık sistemine göre adaylık arasında çelişkiye düşecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bu konuyu hem de Ukrayna krizini görüşmek üzere MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir araya geldi. Görüşmenin içeriğine ilişkin açıklama yapılmadı. Ukrayna krizinin yansımalarının ele alındığı ve seçimi erteleme kararının konuşulduğu iddia edildi.
Dış politika gündemi
Bu hafta dış politika gündeminin en önemli olayı, kuşkusuz 24 Şubat 2022 günü Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş. Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı ilkeli bir tutum benimsemiştir, ancak Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmamıştır.
Türkiye, boğazların kapatılma meselesini Montrö Sözleşmesi’ne dayanarak akıllıca yönetti. Nitekim, Rusya’ya karşı bir duruş sergilemediği gibi, uluslararası anlaşmaların harfiyen uygulanmasıyla ilgilendiğini açıkça belirtti.
Bu bağlamda, Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Alexei Yerkhov, Moskova’nın Türkiye’nin kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi: Habertürk’e konuşan Yerkhov, Montrö Sözleşmesi’nin Rus tarafını yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Türkiye’nin uluslararası hukukta önemli bir yeri olan Montrö Sözleşmesi’ni koruma ve sözleşmeye bağlı kalma konusundaki tutumunu takdir ettiğimizi söylemeliyim. Montrö Sözleşmesi ve boğazların kullanımı konusunda Türk makamlarıyla sürekli temas halindeyiz” ifadelerine yer verdi.
Ankara’nın Moskova ile Ukrayna meselesinde ve 2014 yılında Rusya’nın Türklerin kardeş olarak gördüğü Kırım’ı işgal etmesi nedeniyle tarihsel farklılıkları olduğu doğru, ancak Türkiye hesap edilmemiş bir adım atarak zarara uğramak istemiyor. Türkiye gazının yüzde 35’ini Rusya’dan ithal ediyor. Rusya ile ticaret hacmi 32 milyar, Ukrayna ile 8 milyar olduğu tahmin ediliyor. Rusya ve Ukrayna Türkiye’nin başlıca tahıl kaynakları arasında yer alıyor. Yaşanabilecek herhangi bir sorun, Türkiye’de ekmek fiyatlarının yükselmesine yol açabilir.
Bunun yanı sıra, Türkiye’ye yılda 4,7 milyon Rus ve 2 milyon Ukraynalı turist gelmektedir. Özellikle de ekonomik krizin gölgesinde olan Türkiye, pandemi sonrasında etkilenen turizm sektöründen, 2022 yazında ciddi bir gelir elde ederek ekonomisini iyileştirmeyi bekliyordu. Bu bağlamda Rusya’ya yönelik herhangi bir yaptırım, Türkiye’nin ticari ve ekonomik olarak olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.
Bu nedenle Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya çalışıyor. Askeri hamlelere karşı çıkarak, Türkiye’nin çıkarlarını korumak için hala orta yol izleyerek dengeyi sağlamak için çabalıyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Rusya ile köprüleri yıkmadan krizi aşmaya çalıştığını belirterek, Ukrayna’yı desteklediklerini ve Batı ile diyaloğa açık olduğunu kaydetti.
Rusya’nın Avrupa Konseyi’nde temsil haklarının askıya alınmasına dair yapılan oylamada, Türkiye çekimser kaldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Diyalogun kopmasını istemiyoruz. Ne olursa olsun, biz her şartta diyalogtan yanayız” dedi. Ancak Türkiye, Rusya’ya yönelik söylemlerini kademeli olarak ve gelişmelere bağlı olarak yükseltebilir.
Türkiye’nin Batı ve NATO ile ilişkilerinin, Suriye ve S-400 meseleleri nedeniyle pek iyi durumda olmadığını unutmamak gerekir. Erdoğan Batı’nın çifte standardını eleştirme fırsatını defalarca kullandı. ABD dışişleri ve savunma bakanlarının Türk mevkidaşlarıyla temaslarına rağmen, Erdoğan ve Biden’ın mevcut Ukrayna krizi sırasında katiyen konuşmadıkları biliniyor. Ancak kriz, Türkiye’nin Rusya karşısında müttefiklerini artırması ve Batı ile ilişkilerini onarması için bir fırsat olabilir. Türkiye kesinlikle büyük bir dikkatle mevcut değişikliklerden yararlanmaya çalışacaktır.
]]>